Fransızca içindeki personnes ne anlama geliyor?
Fransızca'deki personnes kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte personnes'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki personnes kelimesi kişi, kimse, şahıs, gerçek kişi, kişi, şahıs, hiç kimse, şahıs, vücut, beden, hiç kimse, şahıs, kişi, kimse, fert, birey, hiç kimse, şahıs, kişi, kimse, kişi, kimse, zat, kadın grubu üyesi, hiç kimse, kişi, kişi başına, adam başına, tartı, terazi, pis/pasaklı kimse, elli yaşındaki, kantar, hırpani/pejmürde kılıklı kişi, kılıksız kimse, kıdemli/deneyimli kimse, tatlı/uysal, hilebaz/düzenbaz kimse, sara hastası, tartı, kendisi, kendi, birisinin yerine geçen kimse, emanet kimse, yardımsız, yardım almamış, yardım görmemiş, bizzat, yüz yüze, bizzat, haydi, haydi gelin (yapalım/edelim, vb.), başkası değil, gidelim, hadi gidelim, bakıcı, cevap veren/cevaplayan kimse, yanıt veren/yanıtlayan kimse, katılan kişi, katılımcı, dinleyen kimse, dinleyici, alışveriş yapan kimse, müşteri, şık, modayı takip eden, sahilde bulduklarıyla/topladıklarıyla geçinen kimse, dışa dönük/girişken/sokulgan kimse, kolay aldanan/kolayca yenilgiye uğratılan kimse, çok isteyen/heves eden kimse, talip, giyen kişi, görgülü, görmüş geçirmiş, (birisini) karşılayan kimse, karşılayıcı, kendi kendini tatmin eden kimse, yaşlı/ihtiyar kimse, bakıcı, istenmeyen e-posta gönderen kişi, spam mail gönderen kimse, (kelimeleri) heceleyen kimse, modayı/akımı belirleyen kimse, moda belirleyici, önemsiz kişi, değersiz kimse, uygulamacı, müsrif, çeken kimse, muzdarip kimse, başkasının mülküne izinsiz giren kimse, atanan kimse, tayin edilen kimse, Doğulu, şarklı., Kulak misafiri, davetsiz misafir, caddeyi kurallara uymadan geçen yaya, konuşma yazarı, güneş banyosu yapan kimse, güvenilir kimse, mırıldanan kimse, katılımcı, nefret eden kimse, ayrılan kimse, kupon bozduran kişi, mübaşir, destekleyen kimse, destekleyici, sert kimse, kelepirci, plaj manyağı, tüm vaktini kumsalda güneşlenerek geçiren kimse, mesleği başkaları için alışveriş yapmak olan kimse, kişisel alışverişçi, (otomobil) marş, deneyimli kimse, tecrübeli kimse, anadil konuşuru, yaşlı insan, üçüncü şahıs, üçüncü kişi, tembel kimse, insanlarla iyi geçinen kimse, yaşlı kimse, ihtiyar kimse, tek kişilik oda, bireylik, etkisi olan kimse, birinci şahıs, uğramak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
personnes kelimesinin anlamı
kişi, kimse, şahısnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) De quelle personne parlez-vous ? De la mère ou de la fille ? Hangi kişiden bahsediyorsun? Anneden mi, kızından mı? |
gerçek kişinom féminin (Droit : personne physique) (hukuk) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Toutes les sociétés et personnes sont soumises à la réglementation. |
kişi, şahısnom féminin (Droit : personne morale) (hukuk) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Toutes les personnes impliquées dans cette affaire sont priées de rester dans le tribunal. |
hiç kimsepronom (olumsuzluk, şüphe) (zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) Personne n'a aidé Carlos à porter le seau d'eau. |
şahısnom féminin (Grammaire) (dilbilgisi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) En anglais, la troisième personne du singulier du verbe "to be" est "is". |
vücut, bedennom féminin (corps) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle n'aime pas que l'on touche à sa personne. |
hiç kimse
(zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) |
şahıs, kişi, kimse, fert, bireynom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Seule une personne était là à l'ouverture. Açılışa sadece tek bir kişi (or: şahıs) geldi. |
hiç kimsepronom (dans les négations) (zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) Je veux que personne ne me dérange quand je travaille. |
şahıs, kişi, kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cette personne est sacrément grincheuse, non ? |
kişi, kimse, zatnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est une bonne personne. |
kadın grubu üyesinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Notre organisation comprend pour le moment 70 personnes. |
hiç kimse
(zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) Le chevalier leva son épée et déclara : "Aucun d'entre vous ne passera". |
kişi(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il faut payer cinq dollars par tête pour entrer dans cette discothèque. |
kişi başına, adam başına
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le déjeuner va coûter cinquante dollars le plat. |
tartı, terazi(pour personnes & choses) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le boxeur est monté sur la balance. Boksör tartının üzerine çıktı. |
pis/pasaklı kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je n'arrive pas à croire que Janie sorte avec un va-nu-pieds comme Robert ! |
elli yaşındaki
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kantarnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle a trouvé un pèse-personne ultra-plat qui se glisse sous le meuble après utilisation. |
hırpani/pejmürde kılıklı kişi, kılıksız kimse(figuré) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je n'ai pas réalisé que cet épouvantail était mon cousin que j'avais perdu de vue depuis longtemps. |
kıdemli/deneyimli kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Demande à Bill, c'est le vétéran du département des SI. |
tatlı/uysal(figuré : personne gentille) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il semble menaçant mais c'est un ange dans l'âme. |
hilebaz/düzenbaz kimse(figuré, littéraire) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Joy est un serpent et il ne faut pas se fier à ce qu'elle dit. |
sara hastası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tartı(pour personnes & choses) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai mis les oignons sur la balance du supermarché et je les ai pesés. |
kendisi, kendipronom (eril) (zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").) Mon ado a lavé ses vêtements lui-même ! |
birisinin yerine geçen kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dave a dit à l'agent immobilier qu'il achetait cette propriété pour lui, mais en fait, il ne servait que de prête-nom à un homme d'affaires souhaitant rester anonyme. |
emanet kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yardımsız, yardım almamış, yardım görmemişlocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
bizzatlocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Il était complètement surexcité de voir son chanteur préféré en personne. |
yüz yüze
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
bizzat
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
haydi, haydi gelin (yapalım/edelim, vb.)
Restons à la maison et regardons un film. |
başkası değil(birisinden) |
gidelim, hadi gidelim
(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Tu es prêt à partir ? Allons-y ! |
bakıcı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il a été l'aidant principal de sa femme au cours des dernières années de sa vie. |
cevap veren/cevaplayan kimse, yanıt veren/yanıtlayan kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tous les sondés sur la pub devraient recevoir un pack d'informations. |
katılan kişi, katılımcı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les participants sont encouragés à utiliser les transports publics. |
dinleyen kimse, dinleyicinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est une personne à l'écoute ; c'est pour cela qu'il a autant d'amis. |
alışveriş yapan kimse, müşteri
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les clients n'ont pas pu entrer dans le magasin à cause de la fumée. |
şık, modayı takip edennom féminin (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sahilde bulduklarıyla/topladıklarıyla geçinen kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
dışa dönük/girişken/sokulgan kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Brian est un extraverti et s'épanouit en compagnie des autres. |
kolay aldanan/kolayca yenilgiye uğratılan kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çok isteyen/heves eden kimse, talipnom féminin (resmi olmayan dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La télé réalité attire les gens qui rêvent d'être célèbres et qui feraient n'importe quoi pour le devenir. |
giyen kişi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
görgülü, görmüş geçirmişnom féminin (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
(birisini) karşılayan kimse, karşılayıcı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kendi kendini tatmin eden kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yaşlı/ihtiyar kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bakıcı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il va falloir que nous trouvions quelqu'un pour garder le chat ce week-end. |
istenmeyen e-posta gönderen kişi, spam mail gönderen kimse(Informatique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(kelimeleri) heceleyen kimsenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
modayı/akımı belirleyen kimse, moda belirleyici
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
önemsiz kişi, değersiz kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
uygulamacınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
müsrif(hesapsızca para harcayan kişi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çeken kimse, muzdarip kimse(hastalık) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
başkasının mülküne izinsiz giren kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
atanan kimse, tayin edilen kimse(göreve) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Doğulu, şarklı.
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ayşe Kaliforniya'da yenidir, o doğuludur. |
Kulak misafiri(Gündelik, geçişli deyimsel.) Marcia her zaman diğer insanların ne düşündüğünü bilmek istediği için sık sık kulak misafirliği yapar. |
davetsiz misafir(événement payant) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
caddeyi kurallara uymadan geçen yaya
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
konuşma yazarınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
güneş banyosu yapan kimsenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
güvenilir kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jenny a fait appel à Maria, sa personne de confiance, pour l'accompagner dans sa mission dangereuse. |
mırıldanan kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
katılımcı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
nefret eden kimsenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ayrılan kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kupon bozduran kişi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
mübaşir(mahkeme) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
destekleyen kimse, destekleyicinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sert kimse(familier, jeune) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kelepirci
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
plaj manyağı, tüm vaktini kumsalda güneşlenerek geçiren kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Brad a passé l'été à la plage. |
mesleği başkaları için alışveriş yapmak olan kimse, kişisel alışverişçinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Kylie a un job consistant à faire du shopping pour d'autres personnes dans un grand magasin. |
(otomobil) marş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
deneyimli kimse, tecrübeli kimse(figuré, familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
anadil konuşurunom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle parle très bien cette langue, impossible de deviner que ce n'est pas sa langue maternelle. |
yaşlı insannom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle était assez fringante pour une personne âgée (or: vieille personne). |
üçüncü şahıs, üçüncü kişinom féminin (Grammaire) (dilbilgisi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quand je dit « il a parlé », j'utilise le verbe à la troisième personne. |
tembel kimse(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu deviens un molasson, tu devrais faire du sport ! |
insanlarla iyi geçinen kimsenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) John est une personne sociable, il peut bavarder avec n'importe qui. |
yaşlı kimse, ihtiyar kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il faut prendre soin des personnes âgées qui sont fragiles. |
tek kişilik odanom féminin (otel) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dans cet hôtel, les chambres pour une personne ne sont guère plus larges que les lits qu'elles contiennent. Je voudrais réserver une chambre pour une personne, s'il vous plaît. |
bireylik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
etkisi olan kimsenom féminin (bir şey üzerinde) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
birinci şahısnom féminin (Grammaire) (tekil veya çoğul) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
uğramaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık personnes'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
personnes ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.