İngilizce içindeki twisted ne anlama geliyor?
İngilizce'deki twisted kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte twisted'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki twisted kelimesi dolanmış, çarpık, sapık, sapmış, bükülmüş, bükülü, bükük, bükmek, anlamını çarpıtmak/saptırmak, ters anlam vermek, döndürmek, dönmek, dönemeç, viraj, bükülme, burkmak, burkulma, tvist dansı, beklenmedik değişiklik, düğüm, döndürme, fark, dönmek, kıpırdanmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
twisted kelimesinin anlamı
dolanmışadjective (cord, string) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Adam spent ages trying to straighten the twisted phone cord. |
çarpık, sapık, sapmışadjective (figurative (mind) (zihniyet, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) That never happened; it's just a product of your twisted imagination. |
bükülmüş, bükülü, bükükadjective (metal) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) After the explosion, all that was left was rubble and a few twisted iron girders. |
bükmektransitive verb (electrical cord, etc.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
anlamını çarpıtmak/saptırmak, ters anlam vermektransitive verb (distort meaning) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
döndürmektransitive verb (turn, rotate) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Dan twisted the cap of the jar to undo it. |
dönmekintransitive verb (turn) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The road twisted through the mountains. |
dönemeç, virajnoun (physical: curve) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ada came to a twist in the road that seemed to take her back in the direction she'd come from; she was sure she was lost. |
bükülmenoun (coil, distortion) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) There was a twist in the hosepipe, preventing the water coming through. |
burkmaktransitive verb (joint) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Elizabeth has twisted her ankle, so she can't play football tonight. |
burkulmanoun (of joint) (bilek, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) It was a bad twist and the doctor told Ben not to use the arm for a few days at least. |
tvist dansınoun (dance) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Everyone in the dance hall was doing the twist. |
beklenmedik değişikliknoun (figurative (in story) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I hate it when people give away the twist at the end of a film. |
düğümnoun (tangle, knot) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) There was a twist of wires behind the TV. |
döndürmenoun (act of twisting) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Alice gave the lid of the jar a twist but it was stuck tight. |
farknoun (something different) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Try our recipe for pasta salad with a twist. |
dönmekintransitive verb (turn, rotate) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The weather vane twisted in the wind. |
kıpırdanmakintransitive verb (squirm) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The little girl couldn't keep still; she kept twisting in her chair. |
İngilizce öğrenelim
Artık twisted'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
twisted ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.