İngilizce içindeki scout ne anlama geliyor?
İngilizce'deki scout kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte scout'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki scout kelimesi izci, kız izci, öncü, gözcü, nöbetçi, devriye, yetenek avcısı, hizmetli, hademe, izci, aramak, aramak, araştırmak, arayıp taramak, erkek izci, dürüst erkek, erdemli erkek, kız izci, yıldız avcısı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
scout kelimesinin anlamı
izcinoun (member of boys' youth group) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Matthew is a scout. |
kız izcinoun (member of girls' youth group) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Paula is a scout. |
öncünoun (person sent ahead) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The commanding officer sent two soldiers out as scouts to see if the way was clear. |
gözcü, nöbetçi, devriyenoun (observer, spy) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The company uses scouts to keep an eye on the competition. |
yetenek avcısınoun (sports, arts: talent scout) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The members of the team were nervous as they'd heard there was a scout watching the match. |
hizmetli, hademenoun (mainly Oxford University (college servant) (üniversite) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Larry was pleased to see the scout had cleaned the bathroom. |
izcinoun as adjective (relating to youth group) |
aramakintransitive verb (seek) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The HR team is scouting for bright graduates to join the company. |
aramak, araştırmak, arayıp taramaktransitive verb (search, explore) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
erkek izcinoun (member of boys' youth group) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Both of my brothers were boy scouts. |
dürüst erkek, erdemli erkeknoun (US, figurative, informal (male: virtuous) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) He always had this squeaky-clean boy scout image. |
kız izcinoun (UK (young Girl Guide, Girl Scout) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) You wouldn't believe it but my sister was once a Brownie. |
yıldız avcısınoun (recruiter: for sports, entertainment) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Paul joined the local football team, and soon a talent scout spotted him. |
İngilizce öğrenelim
Artık scout'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
scout ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.