Taylandlı içindeki สถานการณ์สมมติ ne anlama geliyor?

Taylandlı'deki สถานการณ์สมมติ kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte สถานการณ์สมมติ'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Taylandlı içindeki สถานการณ์สมมติ kelimesi senaryo, durum, servis talebi, sandık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

สถานการณ์สมมติ kelimesinin anlamı

senaryo

durum

servis talebi

sandık

Daha fazla örneğe bakın

นี่ คือ สิ่ง ที่ รายงาน หนึ่ง จาก ไอร์แลนด์ กล่าว เกี่ยว กับ สถานการณ์ ของ โลก.
İrlanda’da yayımlanan bir rapor dünyanın durumunu böyle anlatıyor.
แต่ที่จริงมันเป็นแบบนี้ซะมากกว่า สมมติว่าคุณเป็นชายอายุ 30 หรืออยู่ในวัย 30 และคุณนั้นเป็นโสด คุณกําลังคบๆ ใครอยู่
Ama bu gerçekten hoş: ... ... 30 yaşında ya da 30'lu yaşlarda olduğunu söylüyorsun ... ... bekar bir erkeksin ve flört ediyorsun.
เธอไม่รู้สถานการณ์นี้เลยเหรอ
Buradaki tehlikenin farkında değil misin?
มี สถานการณ์ อะไร บ้าง ที่ มัก เกิด ขึ้น ซึ่ง ท้าทาย ความ ซื่อ สัตย์ มั่นคง ของ คริสเตียน?
Günlük yaşamda İsa’nın takipçilerinin doğruluğunu sınayan bazı durumlar nelerdir?
8 มี สถานการณ์ ที่ คล้ายคลึง กัน ใน ปัจจุบัน นี้ ไหม?
8 Bugün de acaba buna paralel bir durum var mı?
เพื่อ จะ ตอบ คํา ถาม ข้อ นี้ ต้อง รู้ สถานการณ์ ที่ คริสเตียน ได้ เผชิญ ใน เมือง โบราณ แห่ง นั้น.
Bu sorunun yanıtı, İsa’nın takipçilerinin o eski kentte karşılaştıkları durumlar hakkında bilgi edinmeyi gerektiriyor.
8 สถานการณ์ ปัจจุบัน ยิ่ง เลว ร้าย กว่า ก่อน น้ํา ท่วม ใน สมัย ของ โนฮา เสีย อีก คราว ที่ “แผ่นดิน เต็ม ไป ด้วย ความ รุนแรง.”
8 Durum şimdi, Nuh’un günlerindeki ‘yeryüzünün zorbalıkla dolmuş’ olduğu Tufan öncesinden daha da beterdir.
เรา เชื่อ ว่า แง่ คิด ต่อ ไป นี้ อาจ ช่วย แก้ สถานการณ์ นั้น ได้.
Aşağıdaki teşviklerin bu durumu düzeltmeye yardım edebileceğine inanıyoruz.
นี่คือสิ่งที่คุณต้องการในการควบคุมพวงมาลัย เพื่อคุมรถในสถานการณ์แบบนี้
Bu durumda arabayı kontrol etmek için direksiyonda kesinlikle yapmak isteyeceğiz şey budur.
คุณ คง ตอบ ว่า แล้ว แต่ สถานการณ์.
Herhalde ‘Duruma göre değişir’ diyeceksin.
(มัดธาย 9:37) สถานการณ์ เป็น เช่น เดียว กัน ใน ยูเดีย (ยูดาย).
(Matta 9:37) Durum Yahudiye’dekiyle aynıydı.
จะเกิดอะไรขึ้นถ้าผมไม่ได้แสดงความกังวล ต่อสถานการณ์สภาพแวดล้อม และแค่หวังว่าใครสักคน จากที่ไหนสักแห่ง กําลังดูแลเรื่องนี้อยู่
Ya çevrenin durumuna yönelik herhangi bir endişe duymayıp yalnızca birisinin bir yerde bu meseleyi çözeceğini umsaydım?
เคซี่ย์ ฉันคุมสถานการณ์ได้แล้ว
Casey, her şey kontrol altında.
ก่อนที่คุณจะต้องเข้าไปในสถานการณ์ ที่จะต้องถูกประเมินอย่างเคร่งเครียด ใช้เวลาสักสองนาที พยายามทําสิ่งเหล่านี้ ในลิฟท์ ในห้องน้ํา ที่โต๊ะของคุณในห้องมิดชิด
Bir sonraki stres yaratan, değerlendirileceğiniz bir duruma girmeden önce iki dakikalığına, bunu deneyin, asansörde, tuvalette, kapalı kapılar ardındaki masanızda.
ไม่ใช่ในตอนนี้ ไม่ใช่ในสถานการณ์เช่นนี้
Ama bu, şu an için bu koşullarda bekleyebileceğim bir sonuç değil.
อย่าง ไร ก็ ตาม คุณ อาจ ขอ ผู้ ฟัง ให้ คิด ไตร่ตรอง ดู ว่า ขณะ ที่ คุณ อ่าน ข้อ คัมภีร์ ข้อ นั้น ให้ คํา ชี้ แนะ อะไร เพื่อ รับมือ กับ สถานการณ์ นั้น.
Bununla birlikte, dinleyicilerinizden, siz ayeti okurken durumla ilgili nasıl bir yönlendirme sağladığını düşünmelerini isteyebilirsiniz.
1-3. (ก) อะไร อาจ ชัก นํา คริสเตียน บาง คน ให้ ตก อยู่ ใน สถานการณ์ ที่ เป็น อันตราย ฝ่าย วิญญาณ?
1-3. (a) Hangi şeyler, İsa’nın bazı takipçilerinin Yehova’yla ilişkisini tehlikeye sokabilir?
สถานการณ์จําลองอีกครั้งเดียว จากนั้นผมต้องเข้าสู่สงคราม
Son bir simülasyon ve sonrasında savaşa girebilirim.
สมมติว่าคุณอยาก เขียนประวัติครอบครัว
Belki aile hikayesi yazmak istiyorsun.
“ทํา ให้ ดี ที่ สุด ใน ทุก สถานการณ์.
“Her bir durumda elinizden geleni yaparak onu değerlendirmeye çalışın.
ใน แต่ ละ กรณี ควร มี การ วิเคราะห์ พร้อม ทั้ง การ อธิษฐาน พิจารณา แง่ มุม เฉพาะ เจาะจง—และ อาจ ไม่ เหมือน ใคร—ของ สถานการณ์ ใน ตอน นั้น.
Her seferinde, özel ve belki de duruma özgü koşullar ele alınarak duayla bir inceleme yapılmalıdır.
ความ ร่วม รู้สึก คือ ความ สามารถ ใน การ เอา ตน เอง เข้า ไป อยู่ ใน สถานการณ์ ของ อีก คน หนึ่ง อย่าง เช่น การ รู้สึก ถึง ความ ปวด ร้าว ของ อีก คน หนึ่ง ใน หัวใจ ของ เรา.
Duygudaşlık; başka birinin acısını yüreğimizde hissetme, kendimizi başkasının yerine koyabilme yeteneğidir.
(1 ซามูเอล 17:34-37) เช่น เดียว กันกับ ดาวิด คุณ สามารถ รักษา ความ สัมพันธ์ ส่วน ตัว อัน แน่นแฟ้น กับ พระ ยะโฮวา ได้ และ มั่น ใจ เต็ม ที่ ว่า พระองค์ ทรง มี พระ ปรีชา สามารถ และ เต็ม พระทัย ที่ จะ เพิ่ม พลัง และ ค้ําจุน คุณ ได้ ทุก สถานการณ์.—บทเพลง สรรเสริญ 34:7, 8.
(I. Samuel 17:34-37) Davud gibi siz de Yehova ile güçlü bir kişisel ilişkiyi sürdürebilir, O’nun sizi her durumda desteklemeye ve güçlendirmeye hazır olduğuna tam bir güven duyabilirsiniz.—Mezmur 34:7, 8.
ยัง มี เวลา ที่ จะ แก้ไข สถานการณ์ นี้ ไหม?
Peki bu felaketi önlemek mümkün müydü?
นายก็จะจบลงในสถานการณ์แบบเดิมอีก
Eninde sonunda kendini aynı durumda bulacaksın.

Taylandlı öğrenelim

Artık สถานการณ์สมมติ'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.

Taylandlı sözcükleri güncellendi

Taylandlı hakkında bilginiz var mı

Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.