Taylandlı içindeki การตีความ ne anlama geliyor?
Taylandlı'deki การตีความ kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte การตีความ'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Taylandlı içindeki การตีความ kelimesi tercüme, çeviri, tefsir, yorumlama, yorum anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
การตีความ kelimesinin anlamı
tercüme(translation) |
çeviri(translation) |
tefsir(construction) |
yorumlama(construction) |
yorum(interpretation) |
Daha fazla örneğe bakın
มันมีการตีความผิดในไบเบิลของเรา İncilimizde çeviri hatası var. |
เพราะข้อมูลเป็นเพียงแค่ เครื่องมือที่เราใช้ตีความข้อมูลตลอดมา Çünkü veri her zaman sadece gerçekliği göstermek için kullandığımız bir araçtır. |
เขาตีความว่า เราต้องการให้กําจัด คู่แข่งทั้งหมดของเขา Buradan rekabeti ortadan kaldırmak istediğimizi çıkardı. |
แทนที่จะเป็นเช่นนั้น เราใช้เสียงเพื่อฟังส่วนต่าง ๆ เช่น ระดับ และคุณภาพเสียง และจังหวะ และความดัง เพื่อตีความเรื่องราวที่อยู่เบื้องหลังเสียง Onun yerine sesi kullandık. Ses perdesi, ton, ritim, ses şiddeti gibi özellikleri dinlemek için, seslerin arasındaki hikâyeyi anlamak için. |
แต่พอแรนดอมออกจากคุกได้ เขาก็ตีความไม่ออก Ama Random hapisten çıktığında haritayı anlayamadı. |
นั่นก็ตีความอย่างหนึ่ง Yorumlardan biri bu. |
การตีความอนุรักษ์นิยม เป็นพื้นที่ที่เวลาเป็นสิ่งหนึ่งสี่มิติ Muhafazakar yoruma göre uzay-zaman 4 boyutlu birşeydir. |
ในภาษา(อังกฤษ)สมัยใหม่อาจตีความว่า มันเป็นบาป ที่คุณจะมีมุมมองต่อคนที่คุณคุยด้วย จากสิ่งที่ปรากฏในนามบัตรของเขา Modern İngilizcede bu, kiminle konuşacağınıza dair fikrinizi insanların kartvizitlerine göre vermek günahtır, demektir. |
ผู้คนควรที่จะสามารถยกโทรศัพท์ และโทรหาครอบครัวของพวกเขา ผู้คนควรที่จะสามารถส่งข้อความ ไปยังคนที่พวกเขารัก ผู้คนควรที่จะสามารถซื้อหนังสือออนไลน์ พวกเขาควรที่จะสามารถเดินทางโดยรถไฟ พวกเขาควรที่จะสามารถซื้อตั๋วเครื่องบิน โดยไม่ต้องมาฉงนสงสัยว่าเหตุการณ์เหล่านี้ กําลังถูกจับตาอย่างไรโดยหน่วยงานจากรัฐบาล บางทีอาจไม่ใช่รัฐบาลในอนาคต ของคุณด้วยซ้ํา พวกมันจะถูกตีความผิดๆ อย่างไรบ้าง และพวกเขาจะคิดว่าเจตนาของคุณคืออะไร İnsanlar telefonlarını kaldırıp ailelerini arayabilmeli, sevdiklerine mesaj gönderebilmeli, online kitap alabilmeli, trenle seyahat edebilmeli, uçak bileti alabilmeli. Ve tüm bunları yaparken bu olayların bir muhtemelen sizin ülkenizden olaman bir ajana nasıl görüneceğini yıllar boyunca nasıl farklı yorumlanabileceği ve niyenitizin ne olduğu konusunda neler düşünecekleri husunda insanlar endişe duymamalı. |
หลายคนอาจตีความว่า เป็นเรื่องเล็กๆ ที่ไม่เกี่ยวกัน Başkalarıysa aynı olayı ufak münferit bir olay olarak yorumlar. |
ทุกที่ที่เหลือ เอาล่ะ, ผมอยากให้นี่ -- นี่เป็นผล ตามมาที่เจ๋งดี ของการ ตีความสเปซว่าง Bu, boşuzayın yorumlamasının güzel bir yan ürünü. |
นั่นเป็นการตีความของเธอ Bu senin düşüncen. |
สิ่งเหล่านี้อาจถูกเข้าใจผิด ถูกตีความผิด แต่ผมทําลงไปเพราะผมมีความจําเป็น Ancak, bunları mecbur olduğum için yapıyorum, çünkü öz coğrafyam bunu mecbur kılıyor. |
ผลงานที่ประสบความสําเร็จ จะต้องสามารถถูกขนส่ง ไปกับการเดินทางไกลได้ ต้องอึดพอที่จะทนทาน ลมฟ้าอากาศและผู้คนที่เข้ามามีส่วนร่วมได้ ทําหน้าที่ของมันได้ ใต้แสงอาทิตย์และในความมืด และทําให้ผู้คนสนใจได้ โดยไม่ต้องมีการตีความ Bir eserin başarıya ulaşması için bu yolculuğa uygun ve taşınabilir olması, rüzgâra, havaya ve katılımcılara dayanacak kadar sağlam olması hem gündüz, hem karanlıkta ilham vermesi ve yorum istemeden ilgi uyandırması şart. |
ผมจะกล่าวปิด ด้วยการตีความที่น่าสนใจ ของความคิดเหล่านี้ทั้งหมด สําหรับในอนาคตอันไกล Sonuç olarak tüm bu fikirlerden yola çıkarak çok uzak bir gelecek için çarpıcı bir çıkarım yapacağım. |
อีกอย่างที่เป็นปัญหามาก คือการฆ่าเพื่อรักษาเกียรติ เมื่อครอบครัวตีความคัมภีร์ศักดิ์สิทธิ์ ผิดเพี้ยนไป อีกแล้ว ไม่มีตรงเลยไหนในคัมภีร์กุรอ่าน ที่กําหนดว่า ให้ฆ่าเด็กผู้หญิงในครอบครัวเสีย ถ้าเธอถูกข่มขืน หรือถ้าเธอแต่งงานกับผู้ชาย ที่พ่อของเธอไม่ยอมรับ หรือบางที แค่เธอสวมเสื้อผ้าไม่เหมาะสม Diğer bir ciddi konu ise, namus cinayetleri, bir ailenin kutsal yazıları yine yanlış yorumlayarak -- Kuran'da bunu zorunlu kılan bir şey yoktur -- ailesindeki bir kızı infaz etmeleridir, eğer kız tecavüze uğradıysa veya babasının onaylamadığı bir adamla evlendiyse veya bazen sadece uygunsuz kıyafetler giydiyse. |
แว่นตาเพิ่มความสามารถในการรับรู้อารมณ์ ช่วยให้คนพิการทางสายตาอ่านใบหน้าคนอื่นได้ มันช่วยคนที่มีอาการออทิสซึม ให้ตีความอารมณ์คนอื่นได้ ซึ่งเป็นสิ่งที่พวกเขามีปัญหา Duygu-etkinleştirilmiş, giyilebilir gözlükler, görme engelli olan bireylere diğerlerinin yüzlerini okumada yardımcı olabilir ve otizm spektrumu olan bireylere duyguları anlamada yardımcı olabilir, bu onların gerçekten çok zorluk çektiği bir şey. |
คําที่ไม่คุ้นเคยอย่าง " ผลเทียบเคียง " และ " การตีความ " การเป็นเรื่องน่าหวาดกลัว... ... ในขณะที่ " พรรคนอสซิไฟร์ " และ " บัญญัติแห่งความภักดี " เป็นสิ่งมีอํานาจ " Norsefire " ve " Bağlılık Yemini " gibi şeylerin güçlendiği sırada " iş birliği " ve " teslim " gibi alışılmadık kelimeler güçlenmeye başladı. |
อย่าตีความหมายผิดๆ สิ Tuhaf şeyler düşünme. |
แต่เมื่อหาพบ ดีเอ็นเอที่ยังคงเล็กมาก และถูกล้อมรอบด้วยดีเอ็นเออื่นมากมาย เครื่องดีเอ็นเอนี้จะทําการคัดลอก ยีนที่เป็นเป้าหมายนั้นไว้ ตัวที่ถูกคัดลอกนั้นจะกองซ้อนทับกัน เป็นตัวที่ถูกคัดลอกหลาย ๆ ล้านชุด จนกว่ายีนนั้น จะปรากฏเด่นชัดออกมาจากยีนอื่น จนกว่าเราจะสามารถมองเห็นมันได้ ตีความ อ่านผล และทําความเข้าใจ จนกว่าเราจะสามารถตอบคําถาม "หมูของผมเป็นหวัดหรือเปล่า" Bir kere bulduklarında da, DNA hâlen minik ve birçok diğer DNA'lar ile çevrelenmiştir, bu makinaların yaptıkları da hedef geni kopyalamak ve bir kopyanın diğeri üzerine yığılarak milyonlarca kopya yaparak bu genin diğerlerine karşı belirgin hâle gelmesini ve görebilmemizi, yorumlamamızı okumamızı, anlamamızı ve cevabı bulmamızı sağlayana kadar: Domuzlarım hasta mı? |
การตีความ การใช้ และการชักนําด้วย คัมภีร์ศาสนาแบบผิด ๆ ได้ส่งอิทธิพลต่อมาตรฐาน ของสังคมและวัฒนธรรม กฎหมายของเรา ชีวิตประจําวันของเรา จนถึงจุดที่บางทีเราก็มองไม่เห็นมัน Dini metinlerin yanlış temsil edilmesi ve suistimal edilmesi sosyal ve kültürel kurallarımızı, yasalarımızı, günlük yaşantılarımızı etkiledi, ve öyle bir noktaya geldi ki artık onları tanımıyoruz. |
แต่พอเป็นแบบใต้เส้นตรง ก็จะตีความได้ว่า ถ้าเราเพิ่มขนาดสิ่งมีชีวิตเป็นสองเท่า เราต้องการพลังงานเพิ่มขึ้นอีกแค่ร้อยละ 75 เท่านั้น Ama bu bir alt doğrusal fonksiyon, ve bunun anlamı ise eğer organizmanın boyutunu iki katına çıkarırsanız, sadece 75% daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacaksınız demektir. |
และก็มีทักษะทางคุณธรรมที่จะตีความว่า การ “ทําสิ่งที่ถูกต้อง” นั้น ทําอย่างไร Bunun da ötesinde, "hakkaniyetin" anlamını bilecek ahlaki becerileri vardır. |
อันซับตีความหมายมันว่าเป็นเรื่องจริงจัง และเป็นการเชื้อเชิญ Kurbanlarının fantezisini düşündüğünde zanlı bunu açık bir davet olarak yorumluyor. |
ยอด คุณตีความปริศนาออก. İpucunu çözmüşsün. |
Taylandlı öğrenelim
Artık การตีความ'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.
Taylandlı sözcükleri güncellendi
Taylandlı hakkında bilginiz var mı
Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.