Rusça içindeki жизнедеятельность ne anlama geliyor?
Rusça'deki жизнедеятельность kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte жизнедеятельность'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rusça içindeki жизнедеятельность kelimesi etkinlik, faaliyet, iş, hareket, çalışma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
жизнедеятельность kelimesinin anlamı
etkinlik(activity) |
faaliyet(activity) |
iş(activity) |
hareket(activity) |
çalışma
|
Daha fazla örneğe bakın
Возможно, что он повышает жизнедеятельность протоплазмы Belki protoplazmaların yaşamsal fonksiyonlarını artırabilir |
Спиноза, как и Аристотель, исследует специфически человеческую жизнедеятельность. Spinoza da Aristoteles gibi, insanın ayırdedici işlevini araştırıyor. |
Учёные полагают, что это происходит из-за накопления продуктов жизнедеятельности в мозге. Bilimadamları, bunun cevabını beyinde, atıkların birikmesine bağlıyor. |
Центр управления, который регулирует жизнедеятельность клетки. Hücrenin faaliyetlerini yönlendiren kontrol merkezi |
Отходы жизнедеятельности человека в своей непосредственной форме попадают обратно в питьевую воду, воду для купания, стирки, орошения — повсюду. İnsan dışkısı en saf hâliyle, içme suyuna, banyo suyuna, yıkama suyuna, sulama suyuna, gördüğünüz her türlü suya geri döner. |
Система все равно будет мониторить нашу жизнедеятельность. Sistem bizim hayati fonksiyonlarımızı kontrol altında tutacaktır. |
Конечно, глицин и аланин по-прежнему на месте, но, появились другие тяжёлые элементы, эти аминокислоты, которые обычно производятся так как очень важны для жизнедеятельности организмов. Tabiki alain ve glisin var, fakat gerçekte, bu ağır elementler üretilmiş amino asitlerdir. çünkü organizma için değerlidirler. |
«Для жизнедеятельности клетки требуются тысячи различных белков,— пишет профессор физики Пол Дейвис.— Поэтому трудно представить, что они образовались по воле одного лишь случая». Fizikçi Paul Davies şöyle yazdı: “Sağlıklı bir hücre binlerce farklı proteine gereksinim duyduğundan, bu proteinlerin sadece bir rastlantı sonucu oluştuğunu düşünmek akla yatkın değildir.” |
У нас используются отходы жизнедеятельности рыб. Balık atığı kullanıyoruz. |
И, то, о чем я собираюсь вам рассказать, это о том, как для человека, который получил травму, найти способ некоторой приостановки его жизнедеятельности, чтобы сохранить его жизнь, в то время, как у него сердечный приступ. Size anlatacağım şey ise şu travma geçiren bir kişiyi biraz öldürerek geçirdiği kalp krizini atlatıp ölümsüz olmasını sağlamak. |
Здесь вы видите среднюю область, височная доля расположена примерно здесь, и задняя часть, с основными функциями обеспечения жизнедеятельности, расположена сзади. Orta bölüm, temporal lob işte burada olabilir, ve arka porsiyon, ve arkada da istem dışı hareketler var. |
● через сырые морепродукты, находившиеся в воде с примесями отходов жизнедеятельности людей, а также через зараженную воду; ● İnsan dışkısıyla kirlenmiş sularda yakalanan deniz ürünleri pişirilmeden yendiğinde ya da hastalıklı su içildiğinde |
Это процесс, при котором животные прекращают свою жизнедеятельность, кажутся мертвыми, а затем могут снова пробудиться безо всякого для себя вреда. Bu işlem hayvanların cansızlaşmaları, ölü gibi görünmeleri, sonra da herhangi bir zarar görmeden uyanmalarıdır. |
Немного цифр: 1,4% всей земной суши является домом для 40% видов высших растений, 35% видов беспозвоночных, и эти 1,4% вмещают в себя 25 ареалов обитания разнообразных форм жизни; и эти 1,4% от земной суши обеспечивают 35% жизнедеятельности всей экосистемы, от которой зависит благоденствие человечества. Verilere bir bakalım: kara alanının yüzde 1.4'ü, damarlı bitki türlerinin yüzde 40'ına, omurgalı türlerinin yüzde 35'ine ev sahipliği yapıyor ve bu yüzde 1.4'lük alan, dünyanın 25 biyoçeşitlilik merkezini temsil ediyor ve yine kara yüzeyinin bu yüzde 1.4'lük alanı korunmasız insanların ihtiyaç duyduğu ekosistem hizmetlerinin yüzde 35'ini sağlamakta. |
Согласно книге «Step by Step Organic Vegetable Gardening», в продуктах жизнедеятельности червей «азота, фосфора и калия в пять раз больше, чем в окружающей почве». Ayrıca solucan bu işlem sırasında, Step by Step Organic Vegetable Gardening (Adım Adım Organik Sebze Bahçeciliği) adlı kitaba göre, ardında “etrafındaki toprağı azot, fosfor ve potasyum bakımından beş kat zengin” hale getiren dışkılar da bırakır. |
Системы указывают на жизнедеятельность. Yaşam sinyalleri yaşamın olduğunu belirtiyor. |
Ты выглядишь как продукт жизнедеятельности орионского слича. Bay Garibaldi, feleğini şaşırmış gibi bir halin var. |
Нам нужно ваше согласие на снятия ее с аппарата жизнедеятельности. Onu yaşam destek cihazından ayırmak için izninizi istiyoruz. |
Лену повезло, что на нем были датчики жизнедеятельности, одному Богу известно, что могло бы случиться. Baban onca monitöre bağlı olduğu için Len çok şanslıymış. Yoksa üstüne yürürdü. |
Там есть странная бактерия, живущая в воде, которая фактически ест и переваривает скалы, чтобы поддерживать свою жизнедеятельность под этим льдом. Suda yaşayan garip bakteriler var aslında kayaları kazıp taşları yiyorlar bu sayede yiyeceklerini üretiyorlar ve buzun altında yaşıyorlar. |
Современная наука только начинает приоткрывать тайны сложных природных процессов, которые поддерживают нормальную жизнедеятельность экосистем. Çağdaş bilim, doğal toplulukların sorunsuz şekilde işlevini yerine getirmesini sağlayan karışık ekolojik süreçleri tam olarak anlamaya ancak başladı. |
Когда мы смотрим на Землю, очень далеко от солнечного света, в глубины океана, мы видим цветущую жизнь, она пользуется своей собственной химией для обеспечения жизнедеятельности. Ve dünyamıza, güneş ışığının giremediği yerlere baktığımızda, okyanusların derinliklerine, gelişen, hayatı sürdürebilmek için kimyayı kullanan hayatlar bulabilirsiniz. |
С помощью лекарств человек может быть более жизнедеятельным, благодаря чему у него появляется возможность искать другие пути, как бороться с причинами агорафобии и содействовать своему выздоровлению». İlaçlar günlük hayatınıza devam edebilmenizi sağlayabilir ve bu size agorafobinin nedenleriyle başa çıkmak üzere başka türlü yardım arayıp iyileşme yönünde çaba gösterme fırsatı verebilir.” |
Я принимала Омега-3 для повышения жизнедеятельности ребёнка, для развития его мозга, я употребляла только натуральную пищу, готовилась к родам без обезболивания, и делала ещё много чего, потому что думала, что всё это поможет мне родить не просто хорошего, а самого лучшего ребёнка. Bebeğimin süper ötesi bir gelişime sahip olduğundan emin olmak için, DHA hapı aldım süper zeki beyin, çoğunlukla organik beslendim, ilaçsız doğum için hazırlandım ve daha birçok başka şeyler yaptım, çünkü düşündüm ki, bu gibi şeyler benim sadece iyi bir bebeğe değil, mümkün olan en iyi bebeğe sahip olmamı sağlayacak. |
Она продолжает: «И что еще важнее, узнав, где обитают новые виды, какова их роль в жизнедеятельности экосистем и как эти виды охранять, мы сможем разумнее распоряжаться землями, реками и океанами нашей планеты». Wall ekliyor: “Daha da önemlisi, yeni türlerin bulunduğu yeri, ekosistemlerin varlıklarını sağlıklı bir şekilde sürdürmelerindeki rollerini ve onları nasıl koruyabileceğimizi öğrenmek, topraklarımız, ırmaklarımız ve okyanuslarımız hakkında bilgiye dayalı kararlar vermemiz için yaşamsaldır.” |
Rusça öğrenelim
Artık жизнедеятельность'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.
Rusça sözcükleri güncellendi
Rusça hakkında bilginiz var mı
Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.