Rusça içindeki убеждаться ne anlama geliyor?
Rusça'deki убеждаться kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte убеждаться'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rusça içindeki убеждаться kelimesi inanmak, ikna olmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
убеждаться kelimesinin anlamı
inanmakverb |
ikna olmakverb |
Daha fazla örneğe bakın
Убеждай себя в этом. Öyle düşünmeye devam et. |
Постоянно пользуясь Библией в проповеди по домам, мы убеждаемся, что Слово Бога «живо и действенно» (Евр. Evden eve va’zetme işimizde Mukaddes Kitabı muntazaman kullandıkça onun “canlı ve müessir” olduğunu görürüz.—İbr. |
Продолжайте себя в этом убеждать. Kendini böyle avutmaya devam et. |
Это время великого расцвета, и чем больше я смотрю вокруг, тем больше убеждаюсь, что цитата физика Фримана Дайсона совсем не была преувеличением. Yani şimdi büyük bir gelişmenin zamanı ve ne kadar çok araştırırsam fizikçi Freeman Dyson ́ dan bu alıntının hiç de abartı olmadığına ikna oluyorum. |
«То, что Иегова создал землю и наделил нас способностью радоваться его творению,— говорит Диньелла,— убеждает меня в том, что он хочет, чтобы мы были счастливы». Denielle şöyle dedi: “Yehova’nın yeryüzünü yarattığını ve bizi de yarattığı şeylerden zevk almak üzere tasarladığını bilmek, bana O’nun mutlu olmamızı istediğini gösteriyor.” |
Предоставленный выкуп развеивает любые сомнения и убеждает нас в том, что мы для Бога — большая ценность. İsa Mesih’in fidye olarak kurban edilmesiyle ilgili düzenleme Yehova’nın gözünde değersiz olduğumuz veya sevilmediğimiz görüşüyle çelişir. |
На собственном опыте они убеждаются, что Иегова обильно благословляет тех, кто стойко переносит испытания (Иак. Yehova’nın, sadık şekilde tahammül edenleri nasıl bol bol bereketlediğini bizzat görürler (Yak. |
Если ты проводишь домашнее изучение Библии, то ты, наверное, можешь предвидеть сложные вопросы, для ответа на которые тебе потребуется искусство убеждать. Bir Mukaddes Kitap tetkiki idare etme ayrıcalığına sahipseniz, ikna sanatını gerektiren durumlarla karşılaşmayı bekleyebilirsiniz. |
И я хотел, чтобы кто-то ещё слышал, как я убеждаю его. Ayrıca Phyllis dışında birinin ona satış konuşması yaptığıma tanık olmasını istiyordum. |
▪ Что случается через восемь дней после пятого явления Иисуса и как Фома в конце концов убеждается, что Иисус жив? ▪ İsa’nın beşinci kez görünmesinden sekiz gün sonra ne oldu; Tomas İsa’nın yaşadığına sonunda nasıl ikna oldu? |
Убеждать надо судью, а не меня. Yargıcı inandırmalısın, beni değil. |
Борцы с насилием нанимались из той же группы [которая страдает от насилия] — авторитет, доверие, доступ — так же, как работники здравоохранения в Сомали; но у них была другая задача, они были подготовлены убеждать, успокаивать людей, выигрывать время, заново приспосабливать. İşte "şiddet müdahalecileri" aynı gruptan işe alındı, güvenirlik, sadakat, erişim yönünden tıpkı Somali'de seçilen sağlık görevlileri gibi, ama farklı bir kategori için tasarlanmıştı ve ikna edebilme, insanları sakinleştirebilme, zaman kazanma, yeni boyut kazandırma alanında eğitilmişti. |
Мы не раз убеждались в том, что, если им не переливать кровь, их состояние улучшается быстрее и у них реже бывают рецидивы. Kan almazlarsa durumlarının daha iyiye gideceği ve hastalıklarının o kadar çok yinelemeyeceği defalarca gösterildi. |
Она убеждала нас всегда помнить – что бы ни случилось, ‘Бог не может лгать’ (Титу 1:2, НМ). Bizi, ne olursa olsun, ‘Tanrı’nın yalan söyleyemeyeceğini’ daima aklımızda tutmaya ısrarla teşvik etti. |
У Бога были все основания расторгнуть брак с Израилем, но он продолжал посылать пророков к своей символической жене и убеждал ее вернуться, хотя это и стоило ему дорого (Осия 14:1, 2; Амос 2:11). İsrail’le evliliğini bitirmek için yasal nedenler olduğu halde, O, bedel bile ödemeye razı olarak mecazi eşinin geri dönmesine yardımcı olmak amacıyla peygamberler göndermeye devam ediyordu (Hoşea 14:1, 2; Amos 2:11). |
Он убеждал их поесть и отдохнуть, а затем он ушел из их разума и больше ничего не сказал. Sonra onları dinlenip yemek yemekleri için rahat bırakarak zihinlerinden çekildi ve başkaca bir şey söylemedi. |
Меня убеждали смириться с тем образом, который мне подберут другие люди. Başkalarının bana verdiği kimliği kabul etmem söylendi bana. |
Его аргументы меня не убеждают. Onun argümanları beni ikna etmiyor. |
Я убеждаю ее что ей следует написать собственную книгу. Ona hep söylüyorum, kendi kitabını yazmalı. |
«То, что этот конгресс состоялся, убеждает меня: на Иегову можно положиться в любых обстоятельствах»,— говорит один Свидетель. Bir Şahit şu gözlemde bulundu: “Bölge ibadetinin yapılması o kadar zordu ki, bunca düzenlemenin başarıyla yapılması bize, koşullar ne olursa olsun her zaman Yehova’ya güvenmenin önemini gösteriyor.” |
Как вы, мальчики, особенно Никлас, Ульф, Эрик, Давид и Рикард несколько дней убеждали меня, что Рикард в меня влюблен. Siz oğlanlar; özellikle de Niklas, Ulf, Erik, David ve Rikard, nasıl da günlerce Rikard'ın beni sevdiğini ikna etmeye çalışmıştınız bana. |
Когда вы сосредоточиваетесь на благословениях, которые лично испытали, следуя указаниям Иеговы, вы убеждаетесь, насколько ценно терпение (Пс. Yehova’nın rehberliğini izlemenin sonucunda tattığınız nimetleri düşündükçe O’nun sabrına olan minnettarlığınız daha da artacak (Mezm. |
Что вас убеждает в том, что Иегова всегда поступает справедливо? Yehova’nın her zaman doğru olanı yaptığına sizi ikna eden nedir? |
Однако чем дальше, тем чаще убеждалась, что сын предает их договор. Ancak, oğlunun antlaşmaya ihanet ettiğinin giderek daha sık farkına varıyordu. |
Отныне глубокая надежда человека, ее наиболее убеждающий смысл — это потусторонний мир. Bundan böyle, insanın derin umudu, en güvenilir varlık nede ni öbür dünyadır. |
Rusça öğrenelim
Artık убеждаться'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.
Rusça sözcükleri güncellendi
Rusça hakkında bilginiz var mı
Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.