Lehçe içindeki czegoś ne anlama geliyor?
Lehçe'deki czegoś kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte czegoś'ün Lehçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Lehçe içindeki czegoś kelimesi keyif almak, haz almak, hoşlanmak, sevmek, tamamlamak, tümlemek, ile karşılaştırılabilir, okuldan kaçmak, zengin, almak, aranje etmek, düzenlemek, hassas, yakayı sıyırmak, paçayı kurtarmak, kurutmak, sınava girmek, imtihana girmek, atmak, oynamak, kısmetinde olmak, uygun, kısıtlı, yoksun bırakılmış, ile kaplı, hakkına sahip olmak, yoksun, yolunda, -den farklı, -den farklı, -den farklı, istekli, faydası yok, yararı yok, diğer yanda, üzere olmak, meyil, eğilim, temayül, iyi anlamak, güçlü sevgi/tutku, ayrılmaz parça, az miktar, hayal ürünü, dış görünüş, uyarınca, ilgili olarak, ile kıyaslandığında, bazında, oldukça fazla, hak iddia etmek, gönülsüz, isteksiz, tavan, üst sınır, kaçış, (fırlayıp) kaçma, suçu kabul etmek, hiç benzememek, denemek, denemek, yakınında durmak, bırakmamak, kapıları açık tutmak, saatin kaç olduğunu unutmak, önemsizmiş gibi göstermek/önemini azaltmak, gurur duymak, -e değişmek, tahammül edememek, atıfta bulunmak, bıkmak, kapsamına alınmak, yetersiz kalmak, bırakmak, yoksun bırakmak, alışkın olmak, alışık olmak, vakit ayırmak, zaman ayırmak, -den caydırmak, yapamamak, gözü üzerinde olmak, savunmak, zorlamak, sevmemek, sözünden dönmek, arasında olmak, arasında yer almak, arasında bulunmak, bahsetmek, söz etmek, değinmek, zikretmek, dalga geçmek, alaya almak, eğlenmek, süzülmek, ile ilgili olmak, ile alâkalı olmak, -e ilişkin olmak, dair olmak, ilişkilendirmek, çekilmek, ayrılmak, -e karşı uyarmak, -e atlamak, yayılmak, uymak, elde etmeye çalışmak, bulmaya çalışmak, uzak durmak, yoklamak, dönmek, sonucu olmak, neticesi olmak, (aletlerini, giysilerini, vb.) kuşanmak, çıkıntı yapmak, (birşeyle) başlamak, erişmek, demek olmak, -den beri var olmak, -den oluşmak, yüklenmek, üzerine almak, üstlenmek, yerine getirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
czegoś kelimesinin anlamı
keyif almak, haz almak, hoşlanmak, sevmek
Güzel bir kitaptan her zaman keyif alırım. |
tamamlamak, tümlemek
|
ile karşılaştırılabilir
|
okuldan kaçmak(uczeń) |
zengin
|
almak(kitaptan, vb.) |
aranje etmek, düzenlemek(müzik) |
hassas(bir konuda, vb.) |
yakayı sıyırmak, paçayı kurtarmak(prawo, przepisy) |
kurutmak
|
sınava girmek, imtihana girmek
|
atmak, oynamak(iskambil kağıdı) |
kısmetinde olmak
Jest stworzona do kariery muzycznej; ma najpiękniejszy głos, jaki kiedykolwiek słyszałem. |
uygun
|
kısıtlı
|
yoksun bırakılmış
|
ile kaplı
|
hakkına sahip olmak
|
yoksun
|
yolunda(przenośny) |
-den farklı
|
-den farklı
|
-den farklı
|
istekli(przenośny, potoczny) |
faydası yok, yararı yok
Nie ma sensu krzyczeć jego imienia; on już cię nie słyszy. |
diğer yanda
|
üzere olmak
|
meyil, eğilim, temayül
Jego skłonność do atrakcyjnych pracowniczek była ewidentna. Adamın, alımlı çalışanlara olan meyli çok barizdi. |
iyi anlamak(przenośny, potoczny) (bir şeyden) On ma świetnego nosa do dobrych książek. |
güçlü sevgi/tutku
|
ayrılmaz parça
|
az miktar
Dodałam odrobinę cynamonu do przepisu. |
hayal ürünü
|
dış görünüş
|
uyarınca
|
ilgili olarak
|
ile kıyaslandığında
|
bazında
|
oldukça fazla
|
hak iddia etmek
|
gönülsüz, isteksiz
|
tavan, üst sınır
|
kaçış, (fırlayıp) kaçma
|
suçu kabul etmek
|
hiç benzememek
|
denemek
|
denemek(bir şeyi) |
yakınında durmak
|
bırakmamak
|
kapıları açık tutmak
|
saatin kaç olduğunu unutmak
|
önemsizmiş gibi göstermek/önemini azaltmak
|
gurur duymak
|
-e değişmek
|
tahammül edememek
|
atıfta bulunmak
|
bıkmak
|
kapsamına alınmak
|
yetersiz kalmak(przenośny) |
bırakmak(potoczny, przenośny; szkoła) (okulu, vb.) |
yoksun bırakmak
|
alışkın olmak, alışık olmak
|
vakit ayırmak, zaman ayırmak
|
-den caydırmak
|
yapamamak
|
gözü üzerinde olmak
|
savunmak
|
zorlamak
|
sevmemek
|
sözünden dönmek(formalny) |
arasında olmak, arasında yer almak, arasında bulunmak
|
bahsetmek, söz etmek, değinmek, zikretmek
Twain odnosił się do Szekspira. 'Bu ofiste ne çok konuşuluyor' derken beni mi kast ediyorsun? |
dalga geçmek, alaya almak, eğlenmek
Żartowała sobie z jego wąsów. Merak etme, şaka yaptım. Senden nefret etmiyorum. |
süzülmek
Chemikalia są od miesięcy wypłukiwane do rzeki. |
ile ilgili olmak, ile alâkalı olmak, -e ilişkin olmak, dair olmak
|
ilişkilendirmek(kendini bir şey ile) |
çekilmek, ayrılmak(üyelikten, vb.) |
-e karşı uyarmak
|
-e atlamak
|
yayılmak
|
uymak
|
elde etmeye çalışmak
|
bulmaya çalışmak
|
uzak durmak(bir şeyi yapmaktan) |
yoklamak
|
dönmek(eski haline) |
sonucu olmak, neticesi olmak(bir şeyin) Wynika z tego, że każdej podwyżce podatków musi towarzyszyć poprawa jakości usług. |
(aletlerini, giysilerini, vb.) kuşanmak
|
çıkıntı yapmak
|
(birşeyle) başlamak
|
erişmek
|
demek olmak
|
-den beri var olmak
|
-den oluşmak
|
yüklenmek, üzerine almak, üstlenmek
|
yerine getirmek(görev, yükümlülük, vb.) |
Lehçe öğrenelim
Artık czegoś'ün Lehçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Lehçe içinde arayabilirsiniz.
Lehçe sözcükleri güncellendi
Lehçe hakkında bilginiz var mı
Lehçe (polszczyzna), Polonya'nın resmi dilidir. Bu dil 38 milyon Polonyalı tarafından konuşulmaktadır. Batı Beyaz Rusya ve Ukrayna'da da bu dili anadili olarak konuşanlar vardır. Polonyalılar birçok aşamada başka ülkelere göç ettikleri için Almanya, Fransa, İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, İsrail, Brezilya, Kanada, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülkede Lehçe konuşan milyonlarca insan var.. Tahminen 10 milyon Polonyalı Polonya dışında yaşıyor ama kaçının Lehçe konuşabildiği belli değil, tahminlere göre bu sayı 3.5 ile 10 milyon arasında. Sonuç olarak, dünya çapında Lehçe konuşan insan sayısı 40-43 milyon arasında değişmektedir.