İzlandaca içindeki brúnn ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki brúnn kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte brúnn'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki brúnn kelimesi kahverengi, kahve rengi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
brúnn kelimesinin anlamı
kahverenginoun Ég verđ brúnn ūegar sveppurinn í feldinum ūornar. Kürkümdeki mantar kuruyunca, kahverengi olurum. |
kahve rengiadjective |
Daha fazla örneğe bakın
" Þú hefur bakað mér líka brúnn, ég verð að sykur hárið mitt. " " Ben şeker saçımı gerekir, ben de kahverengi pişmiş var. " |
" Þegar þeir hafa ekkert leyfi og útlit grár og brúnn og þurr, hvernig er hægt að segja til um hvort þeir eru dauðir eða lifandi? " spurði María. " Onlar hiçbir yaprakları vardır ve gri ve kahverengi ve kuru baktığınızda, nasıl söyleyebilirim daha iyi durumda Mary ölü ya da diri mi? " sordu. |
Hann lá á brynja- harður bak hans og sá, eins og hann hóf höfuðið upp litla, brúnn hans, bognar kvið skipt upp í hörðu boga- eins hluta. O, onun kahverengi, biraz başını yukarı kaldırdı, onun zırh- sert geri yatıyordu ve testere kemerli, karın sert yay gibi bölümlere ayrılmıştır. |
Ūú ert brúnn eftir ađ hafa leikiđ tennis viđ ríku vinina. Zengin arkadaşlarınla tenis oynarken yanmışsın. |
Ég verđ brúnn ūegar sveppurinn í feldinum ūornar. Kürkümdeki mantar kuruyunca, kahverengi olurum. |
Hann bið smá, þá krjúpa í boga á prédikunarstól er, brjóta stór brúnn his höndum yfir brjóst hans, upplyftum lokaði augunum, og boðið upp á bæn svo djúpt guðrækinn að Hann virtist krjúpa og biðja neðst á sjó. Biraz durakladı; sonra minbere yay diz çökmüş, onun büyük kahverengi elleri katlanmış göğsünde, onun gözleri kapalıyken yükselmiş ve dindar olduğu kadar derin bir dua sundu o denizin dibinde diz çökmüş ve dua gibi görünüyordu. |
A frayed efst hatt og dofna brúnn overcoat með wrinkled fjólubláum kraga setja á a stól við hliðina á honum. Bir yıpranmış üst şapka ve buruşuk kadife yakalı bir soluk kahverengi palto üzerine yattı yanına sandalye. |
Ūú ert of brúnn fyrir Toronto. Toronto'lu birisine göre fazla esmersin. |
Hún hafði jafnvel gert hvert börnunum doughcake með smá brúnn sykur í það. Hattâ çocukların her biri yapmıştı biraz kahverengi şeker ile doughcake. |
Brúnn er enn ūá eftirlætisliturinn minn. Benimki hâlâ kahverengi. |
En ég hef tekiđ eftir ađ fiskimönnum... er sama um hvort ég er brúnn eđa hvítur, ríkur eđa fátækur... í kufli eđa vöđlum. Ama balıkçılarda fark ettiğim şu ki bir insanın koyu ya da açık tenli, zengin ya da fakir olmasını bornoz ya da plastik çizme giymesini önemsemiyorlar. |
Himinninn er brúnn. Gökyüzü kahverengi. |
Andlit hans var mjög brúnn og brenndur, að hvítar tennur hans töfrandi í móti; en í djúpum skuggum augnanna flot sumir reminiscences sem ekki virðist gefa honum mikla gleði. Yüzü, kontrast göz kamaştıran beyaz dişler, derin kahverengi ve yakıldı; gözlerinin derin gölgelerde vermedi bazı hatıralar süzülüyor ona çok sevinç vermek gibi görünüyor. |
Ég er að setja út brúnn föt, herra. " Ben, efendim kahverengi takım elbise koyarak duyuyorum. " |
Þú ert brúnn eftir að hafa leikið tennis við ríku vinina Zengin arkadaşlarınla tenis oynarken yanmışsın |
Ekki nķgu brúnn. Yeterince kahverengi değil. |
Þrír gilt bolta og brúnn borð við " JABEZ Wilson " í hvítum stöfum, á a horn hús, tilkynnti þeim stað þar sem rauð- headed Client fram viðskipti hans. Üç yaldızlı toplar ve üzerine beyaz harflerle " JABEZ WILSON ", kahverengi bir yönetim kurulu köşe evi, kırmızı başlı istemci kendi iş yapılan yer açıkladı. |
Hann tók ekki eftir að hann var greinilega inflicting nokkrum skemmdum á sjálfum sér, fyrir brúnn vökvi kom út úr munni hans, flæddi yfir takka og draup á gólfinu. O, o, kendini açıkça bazı zarar verecek olduğunu fark etmedi kahverengi sıvı, ağzından çıktı anahtarı üzerinden aktığını ve zemine damladı. |
Handleggurinn á mér er brúnn! Kolum kahverengi! |
İzlandaca öğrenelim
Artık brúnn'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.