İzlandaca içindeki viðbót ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki viðbót kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte viðbót'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki viðbót kelimesi eklenti, ekli, Plug-in anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
viðbót kelimesinin anlamı
eklentinoun |
eklinoun |
Plug-in
|
Daha fazla örneğe bakın
Enn fremur mun þekkingin á Jehóva fylla jörðina eins og djúp sjávarins er vötnum hulið þegar milljónir manna í viðbót læra og gera vilja Guðs. Üstelik, daha milyonlarca insan Tanrı’nın iradesini öğrenip yerine getirirken, suların denizi kapladığı gibi, Yehova bilgisi de yeryüzünü dolduracak. |
og eina grein í viðbót í öðru hvoru blaðinu ef tími leyfir. dergisinin kapak makaleleri ve vakit izin verirse dergilerden birindeki herhangi bir makale için de aynısını yapın. |
Það er ein mynd í viðbót þar sem þú stendur og horfir á plakatið Bir resim daha kaldı, bunda postere bakmamız gerekiyor |
Einn svona náungi í viðbót og við færum allir í steininn Onun gibi biri daha olsa kodese girdiğimizin resmidir |
(Upptaka) Al Gore: Ég lít á sjálfan mig sem hluta af þeim meirihluta sem lítur á vindmillur og finnst þær vera falleg viðbót við landslagið. (Ses) Al Gore: Kendimi yel değirmenlerine bakıp manzaraya güzel bir ilave olduklarını düşünen çoğunluğun içinde görüyorum. |
17 Páll postuli ber fram eina mikilvæga spurningu í viðbót: „Hver getur prédikað, nema hann sé sendur? 17 Resul Pavlus’un önemli bir sorusu daha var: “Eğer gönderilmezlerse, nasıl vâzedecekler? |
Það eru fimm menn í viðbót um borð sem neituðu að taka þátt í uppreisninni Biliyorsun, isyana katılmayı reddeden # adam daha var |
Ég gaf þér þetta þóknun, að hugsa um að þú værir bær starfsmaður, og þetta - þetta - þetta þykkni úr grínisti litaða viðbót er afleiðing "! Ben yetkili bir işçi olduğunu ve bu düşünce, bu komisyon verdi Bu bir çizgi renkli takviyesi bu özü sonucudur "! |
Hún ráðlagði honum að halda sér fyrir í rúminu í tvo daga í viðbót. O, ona iki gün daha yatakta kalmasını tavsiye etti. |
En þar eð hann var ekki á himnum vakti upprisa hans mikla gleði því hún hafði í för með sér að hann gat sameinast ástvinum sínum á ný og lifað einhver ár í viðbót. Gökte bulunmadığına göre, onun hayata geri getirilmesi sevinçle karşılandı, çünkü bunun sayesinde o, sevdikleriyle birlikte daha birçok yıl yaşayabilecekti. |
Viðbót við dagbók (Calendar) Name Takvim ProgramıName |
Týtuberjamauk eða -hlaup er skemmtileg viðbót á matarborðið. Kırmızı yabanmersini püresi ya da jölesi, sofradaki yemeklere çok iyi eşlik eder. |
Móðir lét sér annt um allt annað í viðbót við verulega saumaskap verkum hennar. Annesi onun önemli dikiş çalışmalarına ek olarak, başka her şeyi hallettim. |
Og hún ákveður að losa sig við nokkur kíló í viðbót. Böylece sadece birkaç kilo daha vermeye karar verir. |
Árið 2011 fór hún til Frakklands til að vinna sér inn peninga svo að hún gæti starfað í eitt ár í viðbót (það sjötta) í Afríku. Bu Fransız hemşire Afrika’da bir yıl daha (altıncı yılı) hizmet edebilmek için para kazanmak amacıyla 2011’de Fransa’ya geri döndü. |
Á árunum 1829 til 1840 gaf hann út fimm ljóðarit í viðbót (Les Orientales, 1829; Les Feuilles d'automne, 1831; Les Chants du crépuscule, 1835; Les Voix intérieures, 1837; and Les Rayons et les ombres, 1840) og mótaði orðspor sitt sem eitt helsta harmljóða- og ljóðaskáld síns tíma. 1829 ve 1840 arasında zamanının en iyi şairlerinden biri olarak ününü pekiştiren beş şiir kitabı (Les Orientales, 1829; Les Feuilles d'automne, 1831; Les Chants du crépuscule, 1835; Les Voix intérieures, 1837; ve Les Rayons et les ombres, 1840) yayınladı. |
Ég vil 30 þúsund í viðbót. 30 bin dolar daha istiyorum. |
„Ég get gefið ykkur einn eða tvo daga í viðbót. “Size bir iki gün daha verebilirim. |
Eitt dæmi í viðbót af þessu. Bir diğer örnek. |
Halda mætti að eitt núll í viðbót (1041) breytti litlu. Bu rakama bir sıfırın daha eklenmesi (1041) küçük bir değişiklik gibi görünebilir. |
Þegar næstu þrjú innsigli eru rofin birtast þrír hestar og þrír riddarar í viðbót. Daha sonraki üç mühür açılınca, binicileriyle birlikte üç at sahneye girer. |
Því ákveður hún að losa sig við nokkur kíló í viðbót. Böylece bir iki kilo daha vermeye karar verir. |
En aðeins 100 ár í viðbót að ná tveimur milljörðum. Ve sonra 2 Milyara ulaşması için 100 yıl daha. |
Sýndu þetta með því að ræða um eina eða tvær greinar í viðbót og gerðu síðan ráðstafanir til að koma aftur í heimsókn. Bunu, bir veya iki paragraf daha ele alarak göster ve bir tekrar ziyaret için ayarlamalar yap. |
Þegar Jakob síðan samþykkti að vinna fyrir Laban í sjö ár í viðbót gaf Laban honum einnig Rakel fyrir konu. Yakub, Laban’ın yanında yedi yıl daha çalışmayı kabul edince, Laban ona Rahel’i de verir. |
İzlandaca öğrenelim
Artık viðbót'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.