İzlandaca içindeki samræmi ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki samræmi kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte samræmi'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki samræmi kelimesi uyma, uyuşma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

samræmi kelimesinin anlamı

uyma

noun

uyuşma

noun

Daha fazla örneğe bakın

Og spádómar Biblíunnar rætast á réttum tíma vegna þess að Jehóva Guð getur látið atburði eiga sér stað í samræmi við vilja sinn og tímaáætlun.
Ayrıca, olayları amacına ve belirlediği zamana uygun bir şekilde yönlendirebildiğinden Kutsal Kitaptaki peygamberlik sözleri her zaman tam vaktinde gerçekleşir.
En þeir lögðu sig fram í samræmi við heilræðið: „Hvað sem þér gjörið, þá vinnið af heilum huga eins og [Jehóva] ætti í hlut, en ekki menn.“ — Kólossubréfið 3:23; samanber Lúkas 10:27; 2. Tímóteusarbréf 2:15.
Fakat şu öğüdü uygulamak için canla başla çalıştılar: “Her ne yaparsanız, insanlara değil Rabbe yapar gibi candan işleyin.”—Koloseliler 3:24; Luka 10:27; II. Timoteos 2:15 karşılaştır.
Umsækjandinn verður að staðfesta, að hann sé siðferðilega hreinn og haldi Vísdómsorðið, greiði fulla tíund, lifi í samræmi við kenningar kirkjunnar og hafi ekki sameinast eða sýnt samstöðu með fráhvarfshópum.
Kişi ahlaken temiz olduğunu ve Bilgelik Sözü’nü tuttuğunu, tam ondalık ödediğini, Kilise’nin öğretileri ile uyum içinde yaşadığını ve sapkın gruplar ile bir ilişkisi ya da sempatisi olmadığını tasdik etmelidir.
„Með grandvarleik“ eða hreinleika og með því að lifa í samræmi við nákvæma biblíuþekkingu.
“Nezahet” ya da paklıkla ve Mukaddes Kitaptan alınan tam bilgiyle uyumlu davranışlarımızla.
Þaðan í frá hafa þeir leitast við að rísa undir þeirri ábyrgð að lifa í samræmi við nafnið og kunngera það.
O zamandan beri bu isme uygun olarak yaşama ve onu bildirme sorumluluklarını yerine getirmeğe çalışıyorlar.
Foreldri, sem nemur með óskírðu barni, má telja nám, tíma og endurheimsókn í samræmi við Spurningakassann í Ríkisþjónustu okkar frá apríl 1987.
Nisan 1987 Tanrısal Hizmet Programı’nda belirtildiği gibi, vaftiz edilmemiş çocuğuyla tetkik idare eden bir anne ya da baba, tetkiki, vakti ve tekrar ziyaretleri sayabilir.
Verk hans voru ekki unnin í trú byggðri á sannleika eða í samræmi við leiðsögn heilags anda.
O, hakikate dayanan imana göre veya mukaddes ruhun yönetimiyle uyumlu olarak davranmadı.
Ekki er unnt að birta einingarkostnað sem á að nota í verkefninu sjálfvirkt, þar sem verkefnið fer fram á fleiri en einum stað. Vinsamlegast veljið réttan einingarkostnað í samræmi við reglurnar sem koma fram í Handbók Evrópu unga fólksins.
Faaliyetleriniz birden fazla yerde gerçekleşeceği için projenizde uygulanacak birim maliyet ölçeği otomatik olarak gösterilemiyor. Gençlik Programı Program kılavuzunu inceleyerek burada belirtilen kurallar doğrultusunda birim maliyet ölçeğini elden giriniz.
Það er í samræmi við leiðbeiningarnar sem Jesús gaf lærisveinum sínum: „Gefins hafið þér fengið, gefins skuluð þér láta í té.“ – Matteus 10:8.
İsa peygamber öğrencilerine “Ücretsiz aldınız, ücretsiz verin” demişti (Matta 10:8). Biz de bunu uyguluyoruz.
Þessi vitneskja ætti að auka traust okkar til Jesú; hann hefur ekki hrifsað til sín völd með ólöglegum hætti heldur ríkir hann í samræmi við löggiltan sáttmála frá Guði.
Bu durum, İsa’ya duyduğumuz güveni artırmalıdır. O, yasal olmayan şekilde zor kullanarak değil, yasal bir düzenleme olan Tanrısal bir ahit sonucunda hüküm sürmektedir.
Í 11. kafla Hebreabréfsins finnum við kröftuga umfjöllum Páls um trú. Þar skýrði hann á hnitmiðaðan hátt hvað trú er og taldi í framhaldinu upp karla og konur sem lifðu í samræmi við trú sína.
Pavlus iman konusunu etkileyici şekilde ele aldığı İbranilere mektubunun 11. bölümünde imanın tanımını yapıyor ve Nuh, İbrahim, Sara, Rahab gibi kadın ve erkeklerin iman konusunda örnek olan yaşamlarına değiniyor.
En ef líf okkar er í samræmi við sannleikann göngum við í ljósinu alveg eins og Guð.
Fakat hakikate göre davranırsak, Tanrı ışıkta olduğu gibi, biz de ışıkta oluruz.
Þeir sem vilja öðlast blessun Guðs verða að bregðast ótvírætt og tafarlaust við í samræmi við kröfur hans.
Tanrı’nın bereketini elde etmek isteyenler geçikmeden O’nun talepleriyle uyumlu davranıp kararlılıkla harekete geçmelidirler.
32 Og sjá. Vér höfum fært þessar heimildir í letur í samræmi við þekkingu vora á því letri, sem á meðal vor nefnist aendurbætt egypska og sem vér höfum hlotið í arf og breytt í samræmi við málfar vort.
32 Ve şimdi işte, biz bu kayıtları aramızda geliştirilmiş Mısırca adını verdiğimiz, bize aktarılmış olan ve bizim konuşma tarzımıza göre değiştirilmiş olan harflerle kendi bilgimize göre yazdık.
(2. Pétursbréf 1: 20, 21) Er það kannski innra samræmi Biblíunnar þó að hún sé skrifuð af 40 mönnum á um það bil 1600 árum?
Petrus 1:20, 21) Yoksa 40 kişi tarafından yaklaşık 1.600 yıllık bir dönemde yazılmış olmasına rağmen içinde muhteşem bir uyumun olması mı?
Í samræmi við spádómleg fyrirmæli Jesú er um allan heim verið að vara fólk við hinum komandi dómsdegi og boða gleðitíðindi um þann frið sem kemur í kjölfarið.
Gelmekte olan bu hüküm günüyle ilgili uyarı ve bunu izleyecek barışla ilgili iyi haber, İsa’nın peygamberlik niteliğindeki emrine uygun olarak günümüzde dünya çapında gayretle ilan ediliyor.
(Kólossubréfið 1: 21-23) Við getum glaðst yfir því að Jehóva skuli hafa dregið okkur til sonar síns í samræmi við orð Jesú sjálfs: „Enginn getur komið til mín, nema faðirinn, sem sendi mig, dragi hann.“
(Koloseliler 1:21-23) Bizzat İsa’nın söylediği şu sözlere uygun olarak, Yehova bizi Oğluna çektiği için sevinç duyabiliriz: “Beni gönderen Babam çekmezse, kimse bana gelemez.”
12 Öldungar verða að ‚dæma réttlátlega‘ í samræmi við staðla Jehóva um rétt og rangt.
12 İhtiyarlar, Yehova’nın doğru ve yanlış olanla ilgili standartlarıyla uyum içinde olarak ‘adalet ile hükmetmelidirler.’
Næstur steig í ræðustól Guy Pierce sem situr í hinu stjórnandi ráði. Ræðan nefndist: „Breytið í samræmi við gæsku Jehóva.“
Daha sonra Yönetim Kurulundan Guy Pierce “Yehova’nın İyiliğine Karşılık Verin” temalı bir konuşma yaptı.
Í samræmi við það sem nafn hans merkir lét hann Nóa verða arkarsmið, Besalel verða mikinn handverksmann, Gídeon verða sigursælan hermann og Pál verða postula heiðingja.
O, isminin anlamıyla uyumlu olarak Nuh’un bir yapı ustası, Betsalel’in yetenekli bir zanaatkâr, Gideon’un yenilmez bir savaşçı ve Pavlus’un milletlere gönderilmiş bir elçi olmasını sağladı.
Við getum treyst að rit þeirra hafi verið í samræmi við viðhorf Guðs.
Onların yazılarının Tanrı’nın düşünüşüyle uyumlu olduğundan emin olabiliriz.
Hann lifði hins vegar í samræmi við þessi orð.
Fakat İsa o sözlerin doğruluğunu yaşam tarzıyla gösterdi.
Jehóva mun ekki alltaf svara bænum okkar á mjög áberandi hátt, en ef við erum einlæg og breytum í samræmi við bænir okkar munu við fá að reyna ástríka handleiðslu hans. —Sálmur 145:18.
Yehova dualarımıza, daima göze çarpan bir şekilde cevap vermeyecektir, fakat sen ciddi olup dualarınla uyumlu hareket edersen, zamanla O’nun sevgi dolu rehberliğini takdir edeceksin.—Mezmur 145:18.
20 Við skulum vera staðráðin í að vegsama Guð með því að hegða okkur í samræmi við hátign hans.
20 Tanrı’nın saygınlığına yaraşır davranışlar sergileyerek O’nu yüceltmeye kararlı olmalıyız (1.
(Rómverjabréfið 14:7, 8) Við forgangsröðum því í samræmi við leiðbeiningar Páls: „Hegðið yður eigi eftir öld þessari, heldur takið háttaskipti með endurnýjung hugarfarsins, svo að þér fáið að reyna, hver sé vilji Guðs, hið góða, fagra og fullkomna.“
“Yaşarsak da ölürsek de Yehova’ya ait” olduğumuzu biliyoruz (Romalılar 14:7, 8). Bu nedenle önceliklerimizi belirlerken Pavlus’un şu öğüdünü uygularız: “Bu ortamın sizi kalıbına sokmasına artık izin vermeyin.

İzlandaca öğrenelim

Artık samræmi'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.