İzlandaca içindeki kvíði ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki kvíði kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte kvíði'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki kvíði kelimesi anksiyete, endişe, kaygı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

kvíði kelimesinin anlamı

anksiyete

noun

Gömul skólasystir var með heilaæxli sem var ranggreint sem kvíði.
Yıllardır beyin tümörüne anksiyete olarak yanlış tanı koyulmuş üniversiteden bir arkadaşım var.

endişe

noun

Kvíði getur sagt þér að hörfa aftur í hið kunnuglega myrkur fíkniávanans.
Duyduğunuz endişe size, o maddeye bağımlılığın alışkın olduğunuz karanlığına geri çekilmenizi söyleyebilir.

kaygı

noun

Álag og kvíði getur íþyngt okkur og orðið til þess að við látum hugfallast.
Baskılar ve kaygılar cesaretimizi kırıp ‘elimizin gevşemesine’ yol açabilir.

Daha fazla örneğe bakın

Ég kvíði því aðeins...... í hvaða mynd það verður
Tek endişem...... nasıI bir şekil alacağı
Ótti getur verið kvíði eða kjarkleysi og tregða til að takast á við erfiðar aðstæður. Biblían segir hins vegar að ‚sá sé sæll er óttast Jehóva og gengur á vegum hans.‘
Korku zor durumlar karşısında kaygıya ya da cesaret kırıklığına ve isteksizliğe neden olabildiği halde Mukaddes Kitap şöyle der: “Ne mutlu her adama ki RABDEN korkar.”
Í fyrstu var kvíði í nokkrum boðberanna þar sem þeir höfðu aldrei starfað á þennan hátt áður, en fljótlega slökuðu þeir á og fóru að hafa ánægju af starfinu.
Müjdecilerden bazıları daha önce bu faaliyete hiç katılmadığından başta heyecanlıydı; fakat kısa bir süre sonra rahatlayıp zevk almaya başladılar.
Kildahl í The Psychology of Speaking in Tongues: „Kvíði er forsenda þess að geta þroskað þá hæfni að tala tungum.“
Kildahl, “sıkıntının dillerle konuşma yeteneğini geliştirmek için öncelikle gerekli olduğunu” söyler.
Hvernig hafa „áhyggjur“ og „kvíði“ verið skilgreind og hvað getur meðal annars valdið þeim?
Kaygı” nasıl tanımlandı ve ona neden olan bazı şeyler nelerdir?
3 „Áhyggjur“ eru skilgreindar sem „kvíði, ótti um [eitthvað], óró.“
3 “Kaygı,” “genellikle, gerçekleşme tehlikesi başgösteren ya da sezinlenen kötü bir şeyle ilgili olarak acı veya tedirginliğe yol açan zihinsel huzursuzluk” olarak tanımlanır.
Kvíði foreldranna er skiljanlegur.
Tabii ana babaların kaygılanması normaldir.
Áhyggjur og kvíði heyra þá fortíðinni til. — Sálmur 37:11, 29.
Kaygı ve dehşet duyguları geçmişte kalacak.—Mezmur 37:11, 29.
Kvíði, sjálfsfyrirlitning, sekt.
Endişe, kendinden nefret etme, suçluluk.
„Ýmsar tilfinningar bærðust með mér, svo sem kvíði og höfnun,“ sagði Victor.
Victor şöyle söylüyor: “Aklımdan bir sürü düşünce geçti, dehşet, başkaları tarafından reddedilme korkusu.
• Sjúklegur ótti, áhyggjur og kvíði.
• Aşırı korku, üzüntü ve kaygılar
Innst í hinu táknræna hjarta er þá enginn kvíði, ótti eða hræðsla.
Huzursuzluk, korku ve panik mecazi yüreğimizi kemirmez.
2 Kvíði leggst á suma unglinga þegar þeir líta á efnahagsástand heimsins og framtíðarspárnar.
2 Bazı gençler dünyanın ekonomik durumuna ve gelecekle ilgili yapılan tahminlere baktıklarında kaygı duyuyorlar.
Kvíði getur sagt þér að hörfa aftur í hið kunnuglega myrkur fíkniávanans.
Duyduğunuz endişe size, o maddeye bağımlılığın alışkın olduğunuz karanlığına geri çekilmenizi söyleyebilir.
Ótti, reiði, sektarkennd og kvíði sækja á hana. Hún verður taugaóstyrk og sjálfsvirðingunni hrakar.
* Korku, öfke ve suçluluk duymaya, sinirli, kaygılı olmaya, özsaygısını kaybetmeye başlayabilir.
Sumir af þú mega vita hvað ég meina: það blönduðu kvíði, neyð, og erting með eins konar Craven tilfinning creeping í - ekki þægilegt að viðurkenna, en gefur alveg sérstakt verðleikum að þrek manns.
Bazılarınız ne demek istediğimi biliyorsun: yoğrulmuş bu kaygı, sıkıntı ve tahriş sürünen korkak duygu bir tür hoş kabul, ama değil kişinin dayanıklılık için oldukça özel bir liyakat verir.
Þó að einhver ögrun og kvíði geti verið samfara því að snúa aftur í skólann, fylgja því einnig margir kostir fyrir ungt fólk sem leggur sig fram við að nýta sér skólagöngu sína sem best.
Okulların yeniden açılmasıyla göğüs gerilmesi gereken bazı durumlar ve endişeler baş gösterebilirse de, verilen eğitimi en iyi şekilde değerlendirmeye uğraşan gençler çok yarar da görüyorlar.
Þið komist að þessu öllu við rannsóknina svo ég kvíði engu
Zaten soruşturmanızda bunların hepsi ortaya çıkacak...... yani, ben yalan söylemiyorum
Álag og kvíði getur íþyngt okkur og orðið til þess að við látum hugfallast.
Baskılar ve kaygılar cesaretimizi kırıp ‘elimizin gevşemesine’ yol açabilir.
Líkamleg fráhvarfseinkenni eins og höfuðverkur, geðvonska, óróleiki, kvíði og svimi geta gert vart við sig ef neyslu efnisins er hætt snögglega.“
Bu uyarıcı madde birdenbire bırakıldığında baş ağrısı, sinirlilik, tedirginlik, bulantı ve baş dönmesi gibi fiziksel yoksunluk belirtileri meydana gelebilir.”
(Orðskviðirnir 14:30) Ofreynsla, kvíði og álag, sem fylgir því að safna efnislegum auði, getur hins vegar skaðað heilsu og hamingju.
(Süleyman’ın Meselleri 14:30) Aşırı zorlanma, kaygı ve maddi zenginliği artırmanın getirdiği baskılar ise sağlığımızı ve mutluluğumuzu mahvedebilir.
Webster’s Ninth New Collegiate Dictionary skilgreinir „Nirvana“ sem „stað eða ástand þar sem kvíði, sársauki eða ytri raunveruleiki er gleymdur.“
Webster’s Ninth New Collegiate Dictionary “Nirvana”yı “ilgi, acı ve dış gerçekliğe karşı bir bilinçsizlik durumu ya da yeri” olarak tanımlıyor.
Í sumum tilfellum eiga áhyggjur og kvíði rætur að rekja til sjúkdóma, svo sem þunglyndis.
Bazı durumlarda kaygıya klinik depresyon gibi tıbbi sorunlar neden olabilir ya da onu şiddetlendirebilir.
Kvíði því...
Gerginim...
„Því kvíði ég mest að fari ég að borða, bæti ég á mig á einum mánuði öllu því sem tók mig þrjú ár að losna við.“
Kilo vermek için üç yıl harcadıktan sonra yemek yiyerek bu kiloları bir ay içinde tekrar alırım diye kaygılanıyorum.”

İzlandaca öğrenelim

Artık kvíði'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.