Hintçe içindeki निर्वासित ne anlama geliyor?
Hintçe'deki निर्वासित kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte निर्वासित'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki निर्वासित kelimesi sürgün, sürmek, uzaklaştırmak. banisher sürgüne gönderen kimse. banishment sürgün., sınırdışı etmek, kovmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
निर्वासित kelimesinin anlamı
sürgün(deport) |
sürmek(deport) |
uzaklaştırmak. banisher sürgüne gönderen kimse. banishment sürgün.(banish) |
sınırdışı etmek(deport) |
kovmak(banish) |
Daha fazla örneğe bakın
६ कुछके रोमन कैथोलिक लोगों ने दावा किया है कि यीशु मसीह का हज़ार वर्षीय शासनकाल १७९९ में पूरा हुआ, जब फ्रांसीसी सेनाओं ने रोम को अधिकार में लेकर पोप को उसके शासक के तौर से पदच्युत कर दिया, यहाँ तक कि उसे एक बंदी के रूप में फ्रांस में निर्वासित कर दिया गया, जहाँ उसकी मृत्यु हुई। 6 Bazı Roma Katolikleri, Fransız orduları MS 1799’da Roma’yı ele geçirip, Papayı hükümdar olarak tahtından indirip esir olarak Fransa’ya götürdükleri ve Papa orada öldüğünde, İsa Mesih’in Bin Yıllık Hükümdarlığının sona erdiğini iddia ettiler. |
(यशायाह १४:२८-१९:१७; २३:१-१२; ३९:५-७) बाबेलोन में इस्राएल के निर्वासित होने के बाद, यहोवा ने उन विश्व शक्तियों के उत्थान-पतन पूर्वबतलाए, जो बाबेलोन के समय से खुद हमारे समय तक उनके लोगों को प्रभावित करते।—दानिय्येल, अध्याय २, ७, ८ और ११. (İşaya 14:28–19:17; 23:1-12; 39:5-7) İsrailliler Babil’e esarete gittikten sonra, Yehova, Babil’den günümüze kadar kendi kavmini etkileyecek olan dünya kudretlerinin çıkış ve düşüşlerini önceden haber verdi.—Daniel 2, 7, 8 ve 11. bapları. |
५ शताब्दियों बाद वफ़ादार भविष्यवक्ता यिर्मयाह, यहोवा द्वारा यहूदी निर्वासितों को यह बताने के लिए प्रेरित हुआ कि बाबुल में निर्वासन में रहते समय शासकों के आधीन रहें और यहाँ तक कि उस नगर की शान्ति के लिए प्रार्थना करें। 5 Yüzyıllar sonra Yehova, sadık peygamber Yeremya’ya, Yahudi sürgünlere Babil’deyken yöneticilere tabi olmalarını ve hatta o kentin barışı için dua etmelerini söylemesini ilham etti. |
(यशायाह ५२:११) सामान्य युग पूर्व ५३७ में, उस अत्यावश्यक भविष्यसूचक आदेश के आज्ञापालन में तक़रीबन २,००,००० निर्वासित लोग बाबुल से जल्दी बाहर आ गए। (İşaya 52:11) Bu peygamberlik niteliğindeki acil emre itaat etmek üzere MÖ 537 yılında 200.000 sürgün vakit geçirmeden Babil’den çıktı. |
६ मानो यह काफ़ी नहीं था, निर्वासित इस्राएलियों को बाबुल के शेख़ीबाज़ भविष्य-बतानेवालों, शगुनियों, और ज्योतिषियों का भी सामना करना पड़ा। 6 Sanki bu yeterli değilmiş gibi, İsrailli sürgünler Babil’in övüngen falcı, bakıcı ve astrologlarının etkisiyle de karşı karşıya kalmışlardı. |
उसने मुझे बताया कि वह मेरे आचरण से प्रभावित हुआ है और कहा कि यदि मुझे फिर कभी निर्वासित किया जाए तो मैं प्रमाण के रूप में उसका नाम प्रयोग कर सकता हूँ। Bana davranışımdan etkilendiğini ve tekrar sürgüne gönderilirsem onun ismini referans olarak kullanabileceğimi söyledi. |
उसे निर्वासित करने के बाद भी, यहोवा ने कैन के प्रति लिहाज़ दिखाया। Onu kovduktan sonra bile ona düşünceli davrandı. |
(ख) किस प्रकार यहोवा ने निर्वासित वफ़ादार इस्राएलियों पर अपनी “कृपादृष्टि” रखी? (b) Yehova ‘iyilik olsun diye gözlerini’ sürgünde olan sadık İsrailliler üzerine nasıl koydu? |
जब ‘प्रधान अधिकारी’ ने १९५० के दशक के प्रारंभिक हिस्से में उन में से हज़ारों को साइबीरिया में निर्वासित कर दिया, तब उन्होंने बड़ी मुसीबतें झेलीं। ‘Üstün otoriteler’, 1950’lerin başında, onların binlercesini Sibirya’ya sürdüğü zaman, kardeşlerimiz büyük zorluklar çektiler. |
बचे हुए लोग बाबुल में निर्वासित जन बन गए। Sağ kalanlar Babil’e esir olarak götürüldü. |
मेरा यह सुझाव नहीं कि कोई भी कभी भी निर्वासित न हो;¶ उस के साथ मुझे भ्रमित मत करो। Hiç kimse kesinlikle sınır dışı edilmesin demiyorum; beni yanlış anlamayın. |
ये चीन सरकार द्वारा निर्वासित नहीं किए गए हैं। Ancak Çin tarafından kullanımı yasaklanmıştır. |
लेकिन हम सब एक पेंशन और एक निर्वासित पता है क्या... ... 30 साल की सेवा के बाद. Ama 30 senelik hizmetten sonra, emekliliğin ya da sürgünün ne olduğunu hepimiz biliyoruz. |
आप निर्वासित कर रहे हैं, तुम कमीने! Seni piç! |
बार-बार उन्होंने यहोवा के साथ की वाचा को तोड़ा, जब तक कि उसने आख़िरकार उन पर विजयी होने और, सा. यु. पू ६०७ में, उन्हें बाबुल में निर्वासित होने की अनुमति न दी।—२ इतिहास ३६:१५-२१. Tekrar ve tekrar Yehova ile olan ahdi bozdular ve sonunda onların yenilmelerine ve MÖ 607’de Babil’e götürülmelerine izin verdi.—II. Tarihler 36:15-21. |
एक देश जहाँ हर जगह एक कब्र छुपी है, जहां लाखों लोग मारे या निर्वासित कर दिये गये थे २० वीं सदी में । Her arazinin bir mezar sakladığı bir ülke, milyonlarca insanın 20. yüzyılda sürüldüğü ya da öldürüldüğü bir yer. |
उसके पाप के लिए, कैन को “अदन के पूरब में [भगोड़ा, फुटनोट] . . . देश” में निर्वासित किया गया। dedi. Günahından ötürü ‘Adenin şarkındaki Nod diyarına’ kovuldu. |
यह भी ग़ौर करें कि उस समय भी जब आम लोग पश्चातापहीन और निर्वासित थे, परमेश्वर ने उनकी वापसी के लिए कोशिशें शुरू कीं। Genelde kavmin tövbe etmediği ve sürgünde bulunduğu sırada bile, Tanrı’nın inisiyatif kullanıp onların geri dönmelerini sağlamak üzere çaba gösterdiğine dikkat edelim. |
जब मैं अफगानिस्तान के लिए लौट आए, मेरे दादा, अपनी बेटियों को शिक्षित करने के लिए साहस के लिए अपने घर से निर्वासित, मुझे बधाई देने के लिए पहली बार था. Afganistan'a döndüğüm zaman, dedem, kızlarını eğitmeye cesaret gösterdiği için evden uzaklaştırılan, beni ilk tebrik edenlerin arasındaydı. |
(ख) बाबुल में यहूदी निर्वासितों को यहोवा की ओर फिरने की आवश्यकता क्यों थी, और उन में से कुछेक के साथ क्या हुआ? (b) Babil’deki Yahudi sürgünleri neden Yehova’ya dönmeliydiler? Onlardan bazılarına ne oldu? |
यह भी याद करें कि इस से भी पहले कि निर्वासित इस्राएल जाति परमेश्वर की ओर लौट आयी, परमेश्वर ने उन्हें वापस आने का प्रोत्साहन देने के लिए प्रतिनिधियों को भेजा। Tanrı’nın, sürgünde bulunan İsrail kendisine dönmeden önce, onları geri dönmeye teşvik etmek üzere temsilciler gönderdiğini hatırlayalım. |
यह घोषित किया गया कि एक-तिहाई सर्बी जनसंख्या को निर्वासित कर दिया जाएगा, एक-तिहाई को रोमन कैथोलिक बना दिया जाएगा, और एक-तिहाई को ख़त्म कर दिया जाएगा। . . . Sırp halkının üçte birinin sınırdışı edileceği, üçte birinin Roma Katolik dinine döndürüleceği ve üçte birinin ise yok edileceği bildirilmişti. . . . . |
“विदेशी और निर्वासित” “Sürgün Edilmiş Bir Yabancı” |
(निर्गमन १:१५-२०) जब इस्राएल की जाति बाबेलोन में निर्वासित थी, नबूकदनेस्सर ने माँगा कि उसके अधिकारी, जिन में इब्री शद्रक, मेशक, और अबेदनगो शामिल थे, दूरा नाम मैदान पर उस मूरत को झुककर दण्डवत करे, जो उसने रखवाया था। (Çıkış 1:15-20) İsrailliler Babil’de sürgündeyken, kral Nebukadnetsar, İbrani Şadrak, Meşak ve Abednego da içinde olmak üzere memurlarının, Dura ovasında dikmiş olduğu bir heykelin önünde yere kapanmalarını emretti. |
(यिर्मयाह ३३:६, ७, NHT) यहोवा की प्रतिज्ञा की पूर्ति सा. यु. पू. ५३९ में आरम्भ हुई, जब बाबुल पर क़ब्ज़ा किया गया और इस्राएली निर्वासितों को मुक्ति का मौक़ा दिया गया। (Yeremya 33:6, 7) Yehova’nın vaadi MÖ 539’da, Babil yenilgiye uğratılıp İsrailli sürgünlere özgürlük verildiğinde gerçekleşmeye başladı. |
Hintçe öğrenelim
Artık निर्वासित'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.