Hintçe içindeki मूर्ति ne anlama geliyor?

Hintçe'deki मूर्ति kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte मूर्ति'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki मूर्ति kelimesi heykel, yontu, kurçak, put, resim anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

मूर्ति kelimesinin anlamı

heykel

(sculpture)

yontu

(statue)

kurçak

(statue)

put

(idol)

resim

(icon)

Daha fazla örneğe bakın

ये मूर्ति हमारा मानक है, और ये लियोनार्दो की पहचान को उन तीन चेहरों से जोड़ती है.
Heykel referans noktamız, ve o Leonardo'nun kimliğini bu üç yüze bağlamaktadır.
यह कैसे अच्छी तरह समझाया गया है कि मूर्तियों की पूजा करना पूरी तरह व्यर्थ है?
Puta tapmanın tamamen boş olduğu nasıl anlatılabilir?
परन्तु कई लोग कलाकार को अपने आदर्श के रूप में देखने लगते हैं, और उसकी अत्यंत प्रशंसा करने के द्वारा उसे मूर्ति का रूप दे देते हैं।
Fakat bazıları sanatçıyı idealleri olarak görmeye başlar ve ona gereğinden fazla değer vererek onu bir put haline getirirler.
जैसा कि एक बाइबल विद्वान भी कहते हैं: “मूर्ति-पूजा करनेवाले देशों में राजा की पूजा करना कोई बड़ी बात नहीं थी। इसीलिए जब नये राजा दारा मादी ने बाबुल के लोगों को अपनी उपासना करने का हुक्म दिया तो उन्होंने फौरन मान लिया।
Bir Mukaddes Kitap bilgini şunları bildiriyor: “Krala tapınma, putperest milletlerin çoğu için hiç de garip bir istem değildi; bu nedenle Babillilerden bir tanrıya göstermeleri gereken saygıyı bir fatihe, Med Darius’a göstermeleri istendiğinde hemen buna itaat ettiler.
(दानिय्येल 2:44) ये राजा सिर्फ राष्ट्रों की वे सरकारें और हुकूमतें ही नहीं हैं जो मूरत की दस उँगलियाँ थीं बल्कि ये वे साम्राज्य भी हैं जो मूरत की लोहे की टाँगे, पीतल का पेट और जाँघें, चाँदी की भुजाएँ और छाती और सोने का सिर थे।
(Daniel 2:44) Bunlar sadece heykelin on parmağıyla temsil edilen krallar değil, aynı zamanda demir, tunç, gümüş ve altın kısımlarıyla da simgelenenlerdi.
रोम के कोलोसियम में रखी मूर्तियों, नक्काशियों, पत्थरों से किए गए जड़ाऊ काम और मिट्टी के मर्तबानों पर की गयी चित्रकारी से इन खेलों की झलक मिल रही थी।
Colosseum’da sergilenen heykeller, kabartmalar, mozaikler ve pişmiş topraktan vazolar üzerindeki resimler bu etkinlikleri bir ölçüde betimlemektedir.
तीन नौजवानों को आग की धधकती हुई भट्ठी में फिंकवा दिया गया क्योंकि उन्होंने एक बड़ी मूरत के आगे झुकने से इंकार कर दिया था, मगर फिर भी उन्हें आँच तक नहीं आयी।
Devasa bir puta tapınmayı reddeden üç genç, aşırı kızgın bir fırına atılmalarına rağmen hiçbir zarar görmeden hayatta kalır.
मूर्तियों को बलि की हुई चीज़ों के खानेवाले, कैसे पिशाचवाद में अन्तर्ग्रस्त हो सकते हैं?
□ Putlara kurban edilmiş şeyleri yiyenler cinlerle nasıl irtibat kurmuş olabilirler?
जी हाँ, राष्ट्र संघ, अपने उत्तराधिकारी, संयुक्त राष्ट्र के साथ, सचमुच एक मूर्ति बन गया, परमेश्वर और उसके लोगों की दृष्टि में एक “घृणित वस्तु।”
Evet, Milletler Cemiyeti, yerini alan Birleşmiş Milletler ile birlikte, gerçekten bir put, Tanrı ve O’nun kavminin gözünde bir “mekruh şey” haline geldi.
मगर सच तो यह है कि मूरत बनाने के लिए चाहे जितनी भी मेहनत की जाए या उसके लिए जितना भी पैसा लुटाया जाए, बेजान मूरत तो आखिर बेजान ही रहेगी।
Gelgelelim, ne kadar çaba harcanırsa harcansın ya da ne kadar pahalı malzemeden yapılırsa yapılsın, cansız bir put cansız bir puttur, bunun ötesine geçemez.
उनकी याद में एक बड़ी मूर्ति यहां स्थापित है।
Burada kendisine büyük ikramda bulunulmuştur.
अब की बार जब तुम्हें संगीत सुनायी दे, तो उस मूरत के सामने झुकना और उसकी उपासना करना जिसे मैंने बनवाया है।
Müzik aletlerinin çalındığını duyunca yere kapanın ve yaptığım heykele tapının.
१९ वे लोग जो पैसे के लिए प्रेम, खाने-पीने के लिए पेटूपन, या शक्ति के लिए महत्त्वाकांक्षा में मनोग्रस्त हैं, ऐसी इच्छाओं को अपनी मूर्ति बना लेते हैं।
19 Zihinlerini para sevgisiyle dolduranlar, yemek ve içmek konusunda doymak bilmeyenler veya kudret elde etme hevesinde olanlar bu gibi arzuları put haline getirirler.
लामगी-मारी की इस मूरत की खोज से मारे के ठिकाने का सबूत मिला
Bu Lamgi-Mari heykelinin bulunması, kentin gerçekten Mari olduğunun saptanmasını sağladı
३० तब जैसा कि हमें प्रत्याशा थी कि यीशु ने उपासना में मूर्तियों का प्रयोग कभी नहीं किया।
30 Beklenildiği gibi, İsa tapınmada hiçbir zaman suretler kullanmadı.
इन दो लेखों में दानिय्येल अध्याय 2 में बतायी बड़ी मूर्ति और प्रकाशितवाक्य अध्याय 13 और 17 में बताए जंगली जानवर और उसकी मूरत के बारे में चर्चा की जाएगी।
Bu iki makalede Daniel kitabının 2. bölümündeki devasa heykelle, Vahiy kitabının 13 ve 17. bölümlerindeki canavar ve onun suretiyle ilgili peygamberlik sözlerini inceleyeceğiz.
अतः उसने लोहे से पृथ्वीराज की मूर्ति बनवा कर द्वारपाल के स्थान पर प्रस्थापित कर दी।
Tesisin yeri ulaşım açısından elverişlidir.
दूरा के मैदान में इस राजा ने सोने की जो मूर्ति खड़ी करवायी थी, लगता है कि यह मूर्ति मरदूक को ही समर्पित थी।
Babil’in bu kralı tarafından Dura ovasında yaptırılan altın heykel herhalde Marduk adına yapılmıştı.
मैं थोड़ा घबराया हुआ था। भजन 115:4-8 और मत्ती 23:9, 10 के हवाले पढ़कर मुझे पता चला कि परमेश्वर उपासना में मूर्तियों को पसंद नहीं करता और न ही यह कि हम पादरियों के लिए किसी धार्मिक उपाधि का इस्तेमाल करें।
Başta korktuysam da görüşmeye gittim. Mezmur 115:4-8 ile Matta 23:9, 10 ayetlerinden, Tanrı’nın tapınmada put kullanmayı ve din adamlarına dini unvanlarla hitap etmeyi onaylamadığını biliyordum.
दानिय्येल अध्याय 2 कहता है कि उसने सपने में एक लंबी-चौड़ी मूर्ति देखी जिसका सिर सोने का, छाती और भुजाएँ चांदी की, पेट और जांघें पीतल कीं, टांगें लोहे की और उसके पैर कुछ तो लोहे के और कुछ मिट्टी के थे।
Daniel’in 2. babına göre, Nebukadnetsar düşte başı altından, göğüs ve kolları gümüşten, karnı ve kalçaları tunçtan, bacakları demirden ve ayakları demir ve balçık karışımından olan devasa bir heykel gördü.
निर्जीव मूर्ति अपनी रक्षा तो बिल्कुल नहीं कर सकती, और उसकी पूजा करनेवालों की रक्षा करने की बात ही छोड़ो।—भजन संहिता ११५:४-८.
Cansız put kendini koruyamadı, kendisine tapınanları da asla koruyamazdı.—Mezmur 115:4-8.
21 इस बात पर और ज़ोर देने के लिए कि यहोवा की बराबरी कोई कर ही नहीं सकता, यशायाह उन लोगों की मूर्खता पर ध्यान दिलाता है जो सोने, चाँदी या लकड़ियों की मूरतें बनाते हैं।
21 İşaya, Yehova’nın benzersizliğini daha da vurgulamak için devamen altından, gümüşten, tahtadan put yapanların ne denli budala olduğunu belirtiyor.
क्रूस और मुकुट का ब्रूच एक मूर्ति है। —1933 में प्रकाशित अँग्रेज़ी किताब तैयारी, पेज 239.
‘Haç ve taç’ rozetleri puttur (Preparation, 1933, sayfa 239).
हिंदू परिवार में पली-बढ़ी तारा, अपने पुरखों की सदियों पुरानी रीतियों को मानती थी और मंदिरों में देवी-देवताओं को पूजती थी जिनकी मूर्तियाँ उसके घर में भी थीं।
Atalarının yüzlerce yıllık geleneklerini izleyerek Hindu tapınaklarında tanrılarına tapınıyordu ve evinde putları vardı.
चाहे वे इन मूर्तियों में कितनी ही श्रद्धा क्यों न रखें, उनके कहने से वे शक्तिशाली नहीं बन जातीं।
Bununla birlikte ne kadar büyük saygı gösterirlerse göstersinler, putların mucizevi yeteneklere sahip olmasını sağlayamazlar.

Hintçe öğrenelim

Artık मूर्ति'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.