तुर्की में endişe का क्या मतलब है?
तुर्की में endişe शब्द का क्या अर्थ है? लेख में तुर्की में endişe का उपयोग करने के तरीके के बारे में द्विभाषी उदाहरणों और निर्देशों के साथ-साथ पूर्ण अर्थ, उच्चारण की व्याख्या की गई है।
तुर्की में endişe शब्द का अर्थ चिंता है। अधिक जानने के लिए, कृपया नीचे विवरण देखें।
endişe शब्द का अर्थ
चिंताverb Benim hakkımda endişe etmeyin. मेरी चिंता मत करो। |
और उदाहरण देखें
Örneğin kendileri gibi çocuklarının, hatta torunlarının da savaş, suçlar, kirlilik, iklim değişikliği ve salgın hastalıkların olduğu bir dünyada yaşamak zorunda kalmasından endişe duyuyorlar. वे सोचते हैं, ‘क्या हमारे बच्चे या फिर उनके बच्चे ऐसे समय में जीएँगे जब हर तरफ युद्ध, अपराध, प्रदूषण, मौसम में तबदीली और महामारियाँ होंगी?’ |
Fakat, arka bahçenizde 100 tane değil de sadece birkaç tane zehirli yılanın bulunduğunu öğrenmiş olsaydınız, ailenizin güvenliği için duyacağınız endişe daha mı az olurdu? लेकिन, यदि आपको पता चले कि आपके घर के पिछवाड़े १०० ज़हरीले साँप नहीं बस दो-चार हैं, तो क्या आपको अपने परिवार की सुरक्षा की कम चिंता होगी? |
(Mezmur 55:22) Endişe, kaygı, düş kırıklığı, korku v.b. tüm yükümüzü tam bir iman gösterip Tanrı’ya bırakırsak, iç huzuruna, “Allahın her anlayışın çok üstünde olan selâmeti[ne] (barışına)” sahip oluruz.—Filipililer 4:4, 7; Mezmur 68:19; Markos 11:24; I. Petrus 5:7. (भजन ५५:२२) अपने भार—फ़िक्र, चिन्ताएँ, मायूसी, डर, इत्यादि—परमेश्वर पर सम्पूर्ण विश्वास के साथ डालने से, हमें दिल की शांति, “परमेश्वर की शांति, जो समझ से बिलकुल परे है,” प्राप्त होती है।—फिलिप्पियों ४:४, ७; भजन ६८:१९; मरकुस ११:२४; १ पतरस ५:७. |
Örneğin, kontrolümüzün dışındaki olaylar hakkında endişe duyduğumuzda, zihnimizi kaygılarla meşgul etmek yerine gündelik olağan faaliyetimizi ya da bulunduğumuz ortamı değiştirmemiz daha iyi olmaz mı? मिसाल के लिए, अगर हम किसी ऐसी समस्या को लेकर बहुत परेशान हैं जिसे हल करना हमारे बस में नहीं है, तो रात-दिन उसी के बारे में चिंता करने के बजाय क्या यह अच्छा नहीं होगा कि हम अपना माहौल बदलें या रोज़मर्रा के कामों से हटकर कुछ करें? |
Yaşlı olduğumuzdan utanmayı bırakana kadar, yaşlı olarak addedilmek can sıkabilir. Geleceğimiz hakkında endişe duyarak yaşamak hiç de sağlıklı değil. बूढ़ा कहलाना शर्मिंदगीपूर्ण है जब तक हम इस शर्मिंदगी धारणा को नहीं छोड़ते, और जीवन यापन भविष्य से डरते हुए करना स्वास्थ्यवर्धक नहीं है। |
11 Ve binlerce beden toprağın altına yatırılırken, binlerce beden yığın yığın yerde kalıp çürüdü; evet ve yakınlarını kaybeden binlerce insan yasa boğulmuştu; çünkü ölenlerin, Rab’bin vaadlerine göre sonsuz bir elem durumuna gönderilmiş olmalarından endişe duymaya nedenleri vardı. 11 और हजारों लोगों के शरीरों को जमीन में दफना दिया गया, जब कि हजारों लोगों के शरीर जमीन पर ढेर के रूप में पड़े हुए सड़ रहे हैं; हां, कई हजार लोग अपने रिश्तेदारों को खोने के कारण शोक मना रहे हैं, क्योंकि प्रभु की प्रतिज्ञाओं के अनुसार उनके पास डरने का कारण है ताकि वे अंतहीन दु:ख की स्थिति के हवाले न किये जाएं । |
Gençlerin okulda karşılaştıkları sorunlar, biriyle çıkmak, ders dışı etkinlikler ve benzer türden özel endişe nedenleri ortaya çıkabilir. ख़ास विषय, जैसे कि वे मुश्किलें जिनका सामना युवा स्कूल में करते हैं, डेटिंग, पाठ्येतर गतिविधियाँ आदि उठती हैं। |
Bir Hintli ve şimdi bir politikacı ve bir devlet bakanı olarak, kendi ülkemiz hakkında duyduklarımız için endişe duymaya başladım. Tüm bu konuşmalar, Hindistan dünya lideri olması hakkındaydı hatta bir sonraki süper güç. एक भारतीय के नाते, और अब एक राजनीतिज्ञ और भारत सरकार में मंत्री के नाते मैं चिंतित हु, उस प्रचार से जो हम हमारे देश के बारे में सुन रहे है, भारत के विश्व-अग्रणी होने की बातें, यहाँ तक की अगले महाशक्ति होने की बातें भी. |
Endişe, fobi, panik krizleriyle de savaşmak zorunda kalır. उन्हें शायद चिन्ता, भय, और सन्त्रास के दौरों के साथ भी संघर्ष करना पड़े। |
Endişe duyduğunuz sorunlar hakkında konuşmak üzere her gün birkaç dakika ayırırsanız, iletişim artırılabilir ve anlaşmazlıklardan kaçınılabilir. चिन्ता की बातों पर प्रत्येक दिन कुछ मिनट विचार-विमर्श करने से काफ़ी हद तक संचार बढ़ाया जा सकता है और ग़लतफ़हमियाँ रोकी जा सकती हैं। |
4 İsa Mesih kentin harap edileceğini, ama ondan önce savaşlar, kıtlık, depremler, kanunsuzluk gibi endişe verici olayların olacağını bildirmişti. 4 यीशु मसीह ने यरूशलेम के विनाश की चेतावनी पहले से ही दे दी थी, और उसने भविष्यवाणी की कि विनाश से पहले युद्ध, अकाल, भूकंप और अधर्म जैसी दर्दनाक घटनाएँ घटेंगी। |
Oysa, zaman geçtikçe, bir endişe dalgası salt merakın yerini aldı. लेकिन जैसे-जैसे समय बीतता गया, मात्र जिज्ञासा का स्थान चिन्ता की एक लहर ने ले लिया। |
Bu endişe verici durum bir gün değişecek mi? क्या वह बेचैन करनेवाली प्रत्याशा कभी बदलेगी? |
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, ödül de şunları söyledi: "Nasrin Sutude ve diğer insan hakları savunucularını büyük bir endişe ile takip ediyorum... यूरोपीय संघ के विदेश मामलों के केंद्रीय प्रतिनिधि और सुरक्षा नीति कैथरीन एश्टन ने पुरस्कार के बारे में कहा, "मैं नसरीन सोतौडेह और अन्य मानवाधिकार रक्षकों के मामले का बड़ी चिंता के साथ पालन कर रहा हूं। |
Endişe ettiğimiz bir konu varsa doğal olarak onun hakkında sık sık dua ederiz. यह ज़ाहिर-सी बात है कि जब हमें कोई चिंता सताती है, तो हम उसके बारे में बार-बार प्रार्थना करते हैं। |
Son zamanlarda gelişen dünya durumuyla ilgili endişe duyan insanları teşvik ve teselli etmek için yerel olarak kullanılmış etkileyici bir sunuşu gösteri şeklinde sunun. इसके अलावा, एक ऐसी असरदार पेशकश का प्रदर्शन करवाइए जो दुनिया के मौजूदा हालात से दुःखी लोगों को दिलासा देने के लिए आपके इलाके में इस्तेमाल की गयी है। |
Çoğu insanın gitmekte endişe duyacağı bir dünyada yaşıyorum. मैं उस दुनिया में रहता हूँ जहाँ ज़्यादातर लोग जाने से डरते हैं। |
Gerçekten de, bilimsel araştırmalar, aşırı endişe ve stresin insanı, kalp ve damar hastalıklarına ve ömrünü kısaltabilen başka birçok rahatsızlığa yakalanma riskine soktuğunu göstermektedir. दरअसल, विज्ञान की खोज से पता चला है कि हद-से-ज़्यादा चिंता और तनाव से दिल की बीमारी और दूसरी कई बीमारियाँ होने का खतरा बढ़ जाता है, जो हमारी ज़िंदगी को कम कर सकती हैं। |
▪ “Ailenin geçiminin sağlanması ve çocukların yetiştirilmesiyle ilgili olarak başa çıkmamız gereken olumsuz koşullar karşısında herhalde siz de endişe duyuyorsunuz. ▪“यह स्पष्ट है कि आप बुरी परिस्थितियों के बारे में चिन्तित महसूस करते हैं जिनका हमें ज़िन्दा रहते समय और अपने परिवार का पालन-पोषण करते समय सामना करना पड़ता है। |
8 Bazı Şahitler, kardeşlerinin ruhi refahından endişe duyduğundan, bulunduğu yeri terk etmemeyi yeğliyor. 8 दूसरे लोग विदेश जाना इसलिए पसंद नहीं करते क्योंकि उन्हें अपने देश के भाइयों की आध्यात्मिक खैरियत की फिक्र रहती है। |
İnsanlar için duyduğumuz endişe, bizi onlara iyi haberi duyurmak üzere farklı zamanlar ve yöntemler üzerinde düşünmeye yöneltiyor लोगों के लिए चिंता होने की वजह से, हम खुशखबरी सुनाने के लिए अलग-अलग समय पर प्रचार करते और अलग-अलग तरीके आज़माते हैं |
Bizimkinden daha büyük sorunlarla uğraşan insanlara yardım etmekle candan ilgilenirsek, kendi sorunlarımız için, büyük ihtimalle daha az zihin yorup endişe duyacağız. ऐसे लोगों की मदद करने के लिए सच्चे दिल से दिलचस्पी लेने के द्वारा, जिनकी समस्याएँ हमारी समस्याओं से ज़्यादा बड़ी हैं, यह कम सम्भव है कि हम अपनी समस्याओं के बारे में अत्याधिक मात्रा में चिन्तित रहेंगे। |
7 Yeni okul yılının heyecan ve endişe getirdiğini biliyoruz. ७ यह सच है कि स्कूल वर्ष आशंका और उत्कंठा के क्षण लाते हैं। |
• Umutsuzluk, endişe, depresyon, ağlama nöbetleri ● आशाहीनता, चिंता, हताशा, बार-बार रोना |
“Bugün pek çok insan biyolojik silahların kullanımı da dahil, terörizm hakkında endişe duyuyor. “आपको ज़रूर अपनी सेहत का खयाल होगा, है ना? |
आइए जानें तुर्की
तो अब जब आप तुर्की में endişe के अर्थ के बारे में अधिक जानते हैं, तो आप सीख सकते हैं कि चयनित उदाहरणों के माध्यम से उनका उपयोग कैसे करें और कैसे करें उन्हें पढ़ें। और हमारे द्वारा सुझाए गए संबंधित शब्दों को सीखना याद रखें। हमारी वेबसाइट लगातार नए शब्दों और नए उदाहरणों के साथ अपडेट हो रही है ताकि आप उन अन्य शब्दों के अर्थ देख सकें जिन्हें आप तुर्की में नहीं जानते हैं।
तुर्की के अपडेटेड शब्द
क्या आप तुर्की के बारे में जानते हैं
तुर्की दुनिया भर में 65-73 मिलियन लोगों द्वारा बोली जाने वाली भाषा है, जो इसे तुर्क परिवार में सबसे अधिक बोली जाने वाली भाषा बनाती है। ये स्पीकर ज्यादातर तुर्की में रहते हैं, साइप्रस, बुल्गारिया, ग्रीस और पूर्वी यूरोप में कहीं और कम संख्या में हैं। तुर्की भी पश्चिमी यूरोप के कई अप्रवासियों द्वारा बोली जाती है, खासकर जर्मनी में।